Yalnız kalmıştı Hünkârım.
Yılgın, Yalnız, Yorgun. Dost yoktu, yaren yoktu. Olanlar tek tek budanıyordu. Köpekler kadar vefa göstermeyen zorbalar, yemek yedikleri çanağa tükürüyorlardı. Ne insana ne nimete şükür kalmıştı. Muhabbet gitmiş, çopur bir nankörlük yara açmaya devam ediyordu. " Şaha kul olmayı bilmeyenler Sultan'a vefa mı gösterecekti?"
Ev erkeğinin yolu: 8
Bu adama BA-YI-LI-YO-RUM 🙇
Reklam
REŞADİYE SÖZCESİ..140 dörtlük
Bu ne bir destandır, ne de no nk methiye, Ne bir güzelleme, ne de reddiye, Yöremize ait sözce bir sözlük, Hediyem olsun tüm Reşadiye’ye! -------------1-------- Babalara "ağa", anaya "abu", Sivrisinek; " üyez", zehire "ağu", Kaldıraça "küskü" , duvara "çamdu", Ilık yere "umuk"
Dizanim, hûn ji derve hatine, loma hûn ji hebûna me ditirsin, ji zimanê nav devê me ditirsin, ji mirovahîya me ditirsin. Bitirsin û zilma zwe bidomînin, ez mirov im. Bi axa xwe, bi zimanê xwe, bi çanda xwe ez mirov im. Ez ê ti carî nebim wek we, bitirsin zalimno. Ji mirovahiya me bitirsin. Hûnê rojekê herin, em ê her tim li vir bin.
Sarıları giyinmişsin, (tayyör), Bir beyaz gömlek, düğmeleri sedef. Önüne bakıyorsun Yapmacık gülümseyerek. (Beni görmüşsün belli) Ama bakmıyorsun (gülerek). Sağ elinde çanta, tütün rengi. Sol elinde bir çiçek, (Olduğu gibi).
Can içinde cam kırılmış, söz düşküne kalmıştır, Şaşkına bir can düşmüş, canda kırık kalmıştır.
Sayfa 22 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
Reklam
1,000 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.