Bitmeyen Esma aşkı
Veysel Emmi'nin en büyük tutkusu bizim kapının önünde, komşularının duvarının dibinde gramofon çalmaktı. Komşular her zaman takılırdı.
- Niye gramofonu hep burada çalıyorsun?
- Deli kız dinlesin diye çalıyorum.
Sayfa 141Kitabı okudu
Veysel son kez Esma'yı görmek istiyor.
- Ölmeden önce senin sesini duymak istiyor. Bu ölen adamın son isteğidir, bu geri çevrilmez dediler.
Örf, adet, gelenek vardı. Çok utandım.
Ben Aşık Veysel'i bu hareketimle ikinci kez yıktım.
Birincisinde Aşık olmasını sağladım.
İkincisinde kara toprak olmasına yardımcı oldum.
Bin kere pişmanım...
Sayfa 140Kitabı okudu
Kıskançlık
Aşık Veysel çok kıskançtı. Kendisiyle evli kaldığımız sürece bana çok çektirdi.
Sayfa 137Kitabı okudu
Hüseyin Ağa, hani Veysel'in türkülerinde "Zalim Kafir" diye geçer ya, Veysel'in karısını kaçıran, işte o adamdı.
Sayfa 136Kitabı okudu
Veysel emmi iyi içermiş :)
Bir gün yine sofra kurulmuş, başlamışlar kadehlerini kaldırmaya. Sofrada bulunanlardan birisi Aşık Veysel'e sorar:
- Aşık, nasıl içersin, der. Aşık Veysel hiç düşünmeden.
- Ben harama hile katmadan der.
Sayfa 131Kitabı okudu
Özellikle de dış dünyası ile daha yedi yaşında görme ilgisi kesilerek, duyum ve bellek duyularına dönüşen güçlü kişi kendini bu özgünlüğü ile kanıtlamıştır. İç dünyasını dış dünyasına yeğlemiştir ki, Veysel'in bu duru kaynağı tartışma götürmeyecek kadar üstün, kendine özgü meziyetidir.
Sayfa 127Kitabı okudu