İşte bu havada, ben kısa vadeli çalışmaların, muhalefete ve komünistlere çatmakla yetinmenin fazla bir fayda vermeyeceğini düşünerek bir düşünce ve edebiyat dergisiyle yeni bir hareketin başlatılması gerektiği fikrine vardım. Yeni bir nesil gelmişti. Ortam otuz yıl öncesine göre çok değişmişti. Düşünüşte bir tazelenme ve yenilenmeye ihtiyaç vardı. Yeni bir dil ve üslup gerekliydi. Bir süredir daldığım metafizik düşünceler de kendini ifade için beni zorluyordu. Bu fevkalade şartlar içinde doğdu Diriliş. İlk anda ismi yadırgandı. Hortlama gibi dehşet duyanlar oluyordu ismi duyunca. Ya da sanki yalnız amentüde bir unsur olarak düşünülebilir gibi geliyordu onlara. Mecazi anlamda, tarihî anlamda dirilişi düşünemiyorlardı. "Basubadelmevt"in karşılığı olarak «diriliş»i bulmuştum, «ölümden sonra dirilme» anlamına. Tabii ki, sadece metafizik anlamda değil, tarihî sosyolojik anlamda da kullanıyordum.
Sayfa 151Kitabı okudu
KALEMİN YÜKÜ II
Gençlik dönemini aşıyorum. Okuduğum kitapların hepsinde, hiçbir ayrım yapmıyorum ama hepsinde, 'melekler'den,' kutsal kitaplar'dan, 'peygamberler'den, 'alın yazısı'dan,' dünyanın sonu'ndan, 'ölümden sonra dirilme'den, yadsınsa da bunlar kabul edilse de, bir çizgi, bir işaret vardır bunlardan. Bunlarsız edemiyor kalem. Kalem, bağlı bunlara.
Sayfa 12