Bütün kadınlar böyledir işte, bir erkeğin kendilerine yarım saat önce âşık olabileceğini bir türlü anlamazlar. Oysa, o yıllanmış aşkların bile, yarım saatlik bir başlangıçları vardır. Ne olduysa o yarım saat içinde olmuştur.
Ben seni konuşturacağıma, sen beni konuşturuyorsun. Öyle bir büyü var sende... İnsan senin karşında doğru olmak istiyor. (Ayağa kalkar.) Bak! Kimi zaman iyi olmayı yakıştıramıyorum kendime. İyi olursam, kendim olmaktan çıkacağım sanıyorum... O gün, biliyorsun, korkuyordun, ellerin titriyordu...
Reklam
Tutuklu Tiradı
"On üç yaşındaydım. Ortaokula gidiyordum. Babam öleli iki yıl olmuştu. Yoksul düşmüştük. Annem terzilik yapıyordu, zar-zor geçiniyorduk. Büyük bir evin iki odasında oturuyorduk. Kitaplarımın çoğu noksandı, okul çantam bile yoktu. Bayram geldi. Annem ne yaptı etti, bana bir ayakkabı aldı, bir pantolonla bir gömlek dikti. Sabah erkenden kalkıp
“Gerçek kitapsever için kitabevleri çıldırtıcı yerlerdir. Düşünün, yolda karşınıza bir kitabevi çıkıyor, acele işiniz var, vitrindeki kitaplara bakmaktan kendinizi yine de alamazsınız. Önce vitrindeki kitaplar, sonra içerdekiler, dizi dizi, sıra sıra, raflarda... Ne zaman bir kitabevine girsem, ordaki bütün kitapları edinmek isterim.”
“(…) Hücre kapılarında içerdekilerin adları yazılıydı. Kimdi bu içerdekiler? Yüreklerinde, ezenlere, sömürenlere karşı yenilmez, katmerli kinler duyan içerdekiler... benim yiğit, halkını sevmekten “SANIK” kardeşlerimdi onlar... suçları faşizme boyun eğmemekti...”
Sayfa 16 - Güney Filmcilik Yayınları, “Hücrem”den…Kitabı okudu
Orhan veli
Böyle gece yarısından sonra Ne diye ışık yanar bu dağ evinde? Ne yaparlar acaba içerdekiler?
Reklam
615 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.