Muhammed El-Yakubi
Şer'i ilimler ezbersiz olmaz. Şer'i ilimler aslında anlamak temelli ilimlerdir. Ancak hıfz olmadan olmaz: Evvelemirde Kur'an-ı Kerim'in hıfzı, nasihat ve fıkıh konusundaki bazı hadis-i şerifler ezberlenmelidir. (mesela İbn Hacer el-Askalânî'nin Bulüğül Meram'ı, İbn ebu-Cemra'nın muhtasar Buhari gibi) Ardından metin ezberine geçilmelidir. Her ilmin ana meselelerin toplandığı metinlere. Orta derecedeki bir talebeye beş bin beyit civarında ezber gerekir. Babam şiir hariç 30 bin beyite yakın bilirdi. İbn Abidin mesela, hem Türkçe hem Farsça hem de Arapça beyitler bilirdi. Bunları himmetiniz artsın diye söylüyorum. Mesela mütemekkin bir tâlibi ilim mirastan Rahavî'yi ezberledi mi bunu başından sonuna kadar aklından yazar, hiç bir kitaba da müracaat etmeden meseleleri o metin üzerinden şerh edebilir.
ZEYD b. HARİSE
Ebû Üsâme Zeyd b. Hârise b. Şerâhîl Dia Bünyamin ERUL Bi‘setten otuz beş yıl kadar önce doğdu. Aslen Yemen menşeli Kelb kabilesindendir. Hz. Peygamber’den sadece on yaş küçük olduğu halde evlâtlığı olmasından dolayı önceleri Zeyd b. Muhammed diye anılırdı. Ancak evlâtlıkların öz babalarının adıyla anılmasını emreden âyet (el-Ahzâb 33/5) indikten
Reklam
Yatacağım Dedim Ama yine Bir şeyler Paylaştım
Ölüye değil, diriye telkin Prof.Dr. HAYRETTİN KARAMAN / 23.09.2018 Sünnetin lafını edip de uygulamada yan çizmek ve “her bid’at bir sünneti ortadan kaldırır” kuralı var iken bid’atların uygulanmasına çeşitli sebep ve bahaneler ile devam etmek ibretlik bir olaydır. Mehmed Akif merhum ne güzel söylemiş: Ya açar Nazm-ı Celil’in, bakarız
Mesel Kavramı (Kıssaların Mahiyeti) Arap dili ve edebiyatında mesel çok önemli bir yere sahiptir. Sözlükte "mesel" benzemek, benzeşmek, bir şeyin bir şeye benzemesi ya da birbirini andırması, hatta birbirine eşit, denk olması (tesviye)" gibi anlamlar içeren (misl, mesil, misal) kökünden türemiş bir kelimedir(1).Kelimenin
“Siyaset, halkı dünya ve ahirette kurtulacakları yola irşad etmekle, onların sâlâh ve menfaatlerine çalışmaktır." (İbn-i Abidin, Reddü'l-Muhtar, c. 8 s. 186)
ÜÇ AYLARA DAİR
Halkımız arasında Receb, Şaban ve Ramazan ayları “üç aylar” olarak isimlendirilerek bu aylara, diğer kamerî aylara göre daha fazla önem verilir. Bu ayların “kutsal”, “mübârek”, “faziletli” olduğuna inanılır. Dahası bu aylarda yer alan kimi gecelerin (Reğâib, Mirac, Berat, Kadir ) özel bir takım ibadetlerle ihyâ edilmeye çalışıldığı görülür. Örfte
Reklam
166 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.