Ahmed'imdir Enbiyâların başı Gözlerimin nûru Arş'ım nakkâşı Yerde gökte iki cihan güneşi Benim Muhammed'im nurdan Ahmed'im. Yunus ne eder iki cihânı sensiz Sen Hak peygambersin şeksiz gümansız Sana uymayanlar gider imansız Benim Muhammed'im nurdan Ahmed'im. ~Yunus Emre
Sayfa 20 - Kitabı okuyor
Kurban Bayramı Tebriği
Receb, Şaban, Ramazan, Şevval, Zilkade, mübarek aylar rüya gibi geldi geçti. Derken Zilhicce ayı geldi… Arefe ve Mübarek Kurban Bayramı’na kavuştuk… Ne mutlu bu bayrama kavuşan ve kıymetini bilenlere… Ömrünüz Ramazan, ahiretiniz bayram olsun efendim! Allah’ü Teâlâ’ya hamdü senalar, iki cihan güneşi efendimiz Muhammed Aleyhisselâm’a salâtü selâm olsun! Hoşça kalınız, dostça kalınız… Allah Teâlâ’ya emanet olunuz…
Reklam
Allah her şeyi kendi nurundan yarattı. Allah'ın nuru bir umman, yaratılmış her şey onun dalgaları ve köpekleri. İnsan, yaratılmışların en üstünü olmak dolayısıyla Allah'ın tecellisine en ziyade layık olandır. Güneş'e göre bir zerre; ummana göre bir damla. Her damla ummandan bir parça ve her damlada ummanın bütün özellikleri var. Onun içindir ki iki cihan güneşi Muhammed Mustafa, "Kendini bilen Rabb'ini bilir" buyurmuştur. Nerede bir damla varsa ummana koşar. Her damla ummanı özler; her parça bütününü arar. Âlem Âdem içindedir, Âdem de Âlem içinde.
Bu şehr-i Sitanbul ki bi misl ü behâdır Bir sengine yek pâre Acem mülkü fedâdır Bir gevher-i yekpare iki bahr arasında Hurşîd-i cihan-tâb ile tartılsa sezâdır (Günümüz Türkçesiyle) Bu İstanbul şehri ki, paha biçilmez ona Tüm İran mülkü feda olsun tek bir taşına Öyle tek bir incidir iki deniz arasında Yeridir dünyanın güneşi ile tartılsa Nedim (18. yüzyıl)*
... İki cihan güneşi Muhammed Mustafa, ' Kendini bilen Rabbini bilir ' buyurmuştur.
Sayfa 249Kitabı okudu
Dürre radıyallâhu anhâ'ya hoş geldin diye diye ziyarete gelen Züreyk'li hanımlardan birisi ona: "Sen hakkında Tebbet suresi nazil olan şu Ebû Leheb'in kızı mısın? Hicretin sana ne faydası var? Bu hicretten senin sevap elde edeceğini kim bilebilir?" diye ileri geri konuşmuşlardı. Adeta onu kınayıcı biri tavır sergilemişlerdi. Dürre radıyallâhu anhâ şair ruhlu, ve hassas gönüllü bir hanımdı. Kendisine yapılan bu sitem ve tavırlara çok üzüldü. İki Cihan Güneşi efendimizin huzuruna gitti ve hanımlar arasında geçen hadiseyi anlattı. Kendisini rahatsız ettiklerini haber verdi. Fahr-i Kâinat sallallâhu Aleyhi ve Sellem Efendimiz ona yer gösterdi. Oturmasını söyledi. Onu teselli etmeye, üzüntüsünü gidermeye çalıştı. Rasûl-i Ekrem Sallallâhu Aleyhi ve Sellem Efendimiz o gün halkı mescitte toplayıp şöyle bir hitabede bulundu. - " Ey insanlar bazı kimseler, beni niçin soyum ve akrabalarımdan dolayı incitiyorlar. Haberiniz olsun kim benim soyumdan gelenleri ve akrabalarımı incitirse beni incitmiş olur. Kim beni incitirse Allah'ı incitmiş olur." buyurdu. Sonra sözlerine devamla: Dürre benim amcamın kızıdır. Onun hakkında hiç kimse hayırdan başka bir şey söylemesin! Diriler ölen yakınları yüzünden rahatsız edilmezler." dedi.
Sayfa 39
Reklam
649 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.