Sabrım taşmış,
Bir çiçek açmamış.
Öfkem yüreğime acı vere vere bir kolye,
Silinip tükenen,
Yazılıp defteri yıpratan,
Bilmek istemediğim bir dilde yazılan.
Beynimi sulandırıyor,
Göğünde hakân mıdır göğsünde ferman olmayan
Åhüzârı duyar mı özünde derman olmayan
Hangi ömre sezâdır sâdık-ı peymân olmayan
"Åsåfın mikdârını bilmez Süleyman olmayan
Bilmez insan kadrini âlemde insan olmayan"
Düşler hıyâbânında bulsa da hayalini
Nasıl taşır aynasında bir vehîm melâlini
Belki bir an ufka meftûn görse de zevâlini
Basit yaşayacaksın.
Mesela susayınca su içecek kadar basit.
Dört çıkacak, ikiyi ikiyle çarptığında.
Tek düğmesi olacak elindeki cihazın;
tek bir düğme, tek bir cümle gibi;
sevince lafı dolandırmadan söylediğin
Birileri erken yol alır
Acı çeker bu yüzden birileri
Biri tüketir mutlaka, biri yanar
Ne kitabı var ,ne defteri
Bülbülün kafesi gibi
Ölümün adresi gibi
Hani, dil yaresi gibi
Aşk acıtır .