Ben küfürle imandan, kabulle inkârdan, onayla şüpheden meydana gelen karışık bir şey olmuştum. Kalben inkâr ettigimi akılla onaylar, akılla reddettiğimi kalben kabul ederdim. Bir fikri ne kadar sağlam esaslarla kurarsam kurayım şüphe ejderhası bir sarsışta yıkıyordu. Bari kesin inkarla hiç olmazsa rahat bir noktada kalabiliyor muydum? Ne gezer! İnkâr başka şey, şüphe yine başka! Şüphe ejderhayı tüm kesin düşüncelerin düşmanıydı. İster kabul olsun ister inkâr olsun, kesin olan hiçbir seyi kabul etmiyordu.
" Bir müddet uykuyla uyanıklık arası bir hâlde kaldım, bu hâl çok sürmedi, zihin faaliyetim yeniden başladı. Görünürde bir şey hissetmezken kendimi garip bir âlemde görmeye başladım. A'mâk-ı hayâle dalmıştım. Gözlerim kapalı olduğu hâlde görüyordum... "
Reklam
yeryüzü dediğimiz, bu muhteşem evi derin bir üzüntüye kapılmayarak seyretmek acaba mümkün mü?
Ben küfür ile imandan, ikrar ile inkârdan, tasdik ile şüpheden meydana gelmiş bir şey olmuştum. Kalbimle inkâr ettiğimi aklımla tasdik eder, aklımla reddettiğimi kalbimle kabul ederdim. Kısacası şüphe denilen ejderha vücudumu sarmıştı.
Bir kalpte şüphe olursa yollarda kalır...
"Öyle insanlar vardır ki yalnızca bilmediğini bilmemekle kalmaz, her şeyi bildiğini iddia eder.."
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.