Dans ve ritim içlerindeydi, bunu kimseden öğrenmemişlerdi.
Kitaplarına, kağıtlarına, kanunlarına, kocaman binalarına, askerlerine, ordularına rağmen, avuçlarını uzatıp bir garip Çingene kadının onlara kaderlerini anlatmasını beklerlerdi.
Reklam
Zaman bize çocukken söz verildiği gibi ne ileriye, ne iyiye doğru gidiyordu.
Fala inanacak kadar törelerini unutsa bile biliyordu ki önüne açılan hiçbir mendil, avucundaki hiçbir işaret, fincanındaki hiçbir leke onu avutamaz.
Kitaplarda ne nehrin duydukları ne dağın gördükleri yazılıydı.
Olan bitenle yazılanlar, söylenenler arasında doldurulamaz bir mesafe kalırdı daima.
Reklam
144 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.