"Sevişirken içini açar kadının , ezilmek
Bayılır tadına sıkılmanın, ezilmenin.
Bir gülüş belirir yüzünde, acı doğar içinde,
Dişilik damarı kabaran bir kadının
Gönlünü yapmayınca, sızlar yüreği."
Güldü. Ama sevgiyle, umut ve neşeyle tebessüm eder gibi değil. Bir ihanet karşısında acı ve pişmanlıkla gülümser gibi. Yine de bana yetti bu gülüş. O kadar güzel geldi ki hem de; tıpkı günün tepenin ardından kendini gösterişi gibi, ayın güneşle dünya arasından çekilip aydınlığı serbest bırakışı gibi. Kahroluyordum onun gülüşünün güzelliğiyle. "Allahım," diyordum her seferinde, "kötüleri yarattın, ona razıyım. Ama bu kadar güzel gülenlerini niye yarattın?"
Işıklı dünyanın karanlık yüzü
Dünyaya gelende vardı sebebi?
Yaşaya bilmedi amaç üretdi.
Düşünür ne yapsam daha gerekli?
Seçtiğim beni de yapsın önemli.
Beni tanısın dünyadakı insan.
İşıqlı dünyanın qaranlıq üzü
Dünyaya gələndə vardı səbəbi?
Yaşaya bilmədi məqsəd gətirdi.
Düşünür nə etsəm daha gərəkli.
Seçdiyim məni də etsin önəmli.
Məni tanısın yerin hər kəsi.
Musiki, her şeyden önce musiki;
Onun için tekli mısradan şaşma.
Kıvrak olur, erir havada sanki;
Ağır aksak söyleyişe yanaşma.
Kelime seçerken de meydan senin;
Bile bile bir nebze aldanmalı.
Dumanlısı güzeldir türkülerin;