Allah ŞAHADETLERİNİ kabul etsin.
MEKANLARI CENNET OLSUN 2015-2016-2017 YILI TEMMUZ AYINDAN BERİ 1170 VATAN EVLADI ŞEHADETE ERDİ 1-ŞEHİT POLİS MEMURU BÜNYAMİN TORĞUT 2-ŞEHİT POLİS MEMURU OKAN ACAR 3-ŞEHİT POLİS MEMURU FEYYAZ YUMUŞAK 4-ŞEHİT UZMAN ONBAŞI MÜSELLİM ÜNAL 5-ŞEHİT ASTSUBAY MEHMET YALÇIN NANE 6-ŞEHİT POLİS MEMURU TANSU AYDIN 7-ŞEHİT ASTSUBAY İSMAİL YAVUZ 8-ŞEHİT UZMAN
Kuşağının altından musluğu açar, kadehi doldurur, peşine takılmış müşterisine içkiyi sunardı, kadehi alan da iki yudumda içer, ağzını da elinin tersiyle silerdi, argo deyimiyle ona da "yumruk mezesi" denilirdi. Ayaklı meyhanelerin cömertcesi ise cebinden iki üç leblebi çıkarıp verirdi.
Sayfa 15
Reklam
TIRNAVA CADILARI
Cadıya, gulyabaniye, hortlağa inananlar dünyanın her tarafında her zaman bulunur. Bulgaristanın Türk idaresinde bulunduğu zamanlarda Tımava kadısı Ahmet Şükrü Efendi hükümet merkezine gönderdiği resmî yazıda neler anlatıyor! Bu mektup Hicrî 19 Rebiül âhır 1249 Milâdî 1833 tarihli olup devletin resmî gazetesi olan Takvim i Vekâyiin 69 uncu
CUMA VE AREFE GÜNÜNÜN FAZİLETİ
“Bir gün Resul-i Ekrem (s.a.v) bana, ‘Yâ Âişe! Cennette inciden, yakuttan, altından ve gümüşten saraylar vardır,’ dedi. Ben, Yâ Resulullah! Bunlar kimin içindir?’ diye sordum. Dedi ki: 'Yâ Âişe, bunlar arefe günü oruç tutanlar içindir. Allah Teâlâ indinde var günlerin en sevimlisi cuma ve arefe günleridir. Bu iki günde çok rahmet vardır. Her kim arefe gününü oruçla geçirirse, Allah Teâlâ onun için otuz hayır kapısı açar ve otuz şer kapısını kapatır. Kişi (arefe günü) orucunu açtığı ve suyunu içtiği zaman, bedeninde ne kadar damar varsa onun bağışlanması için istiğfar ederler ve sabah namazına kadar, ‘Allahım, bu kulunu bağışlar diye dua ederler.’” ( Dürretül vaizin. )
Üçüncü kısım ki, rü'ya-yı sadıkadır. O doğrudan doğruya mahiyet-i insaniyedeki latîfe-i Rabbaniye, âlem-i şehadetle bağlanan ve o âlemde dolaşan duyguların kapanmasıyla ve durmasıyla, âlem-i gayba karşı bir münasebet bulur, bir menfez açar. O menfez ile, vukua gelmeye hazırlanan hâdiselere bakar ve Levh-i Mahfuz'un cilveleri ve mektubat-ı kaderiyenin numuneleri nev'inden birisine rastgelir, bazı vakıat-ı hakikiyeyi görür. Ve o vakıatta, bazan hayal tasarruf eder, suret libasları giydirir. Bu kısmın çok enva'ı ve tabakatı var. Bazı aynen gördüğü gibi çıkar, bazan bir ince perde altında çıkıyor, bazan kalınca bir perde ile sarılıyor. Hadîs-i şerifte gelmiş ki: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın bidayet-i vahiyde gördüğü rü'yalar; subhun inkişafı gibi zahir, açık, doğru çıkıyordu.
Sayfa 348
Geri122
225 öğeden 221 ile 225 arasındakiler gösteriliyor.