Değirmen göletinin umutsuzluğunda, balıkların bir görünüp bir kaybolan geçişini izlemekteydim. Griydiler, vadinin hareketli olduğu o ilk zamanlarda, keşişlerden artakalan gümişi şeylerin soyundandılar.
AŞK, SEVGİ, DOĞA ve KARACAOĞLAN ÜZERİNE BİR İNCELEME
Türkmen boylarında Karacoğlan, Dadaloğlu, Yunus’tan ezberinde birkaç dize olmayan çok az olurdu.
Sohbetin sonu da genellikle bu ozanların dörtlükleri ile biterdi ve benim çocukluğum da işte böyle bir Türkmen boyunda geçti.
Bir gün dayım lime lime olmuş bir Karacaoğlan kitabı verdiğinde galiba “o yaşlı gocaların tekrarlayıp durduğu manileri mi
Fransız modern şiirinin öncüsü, sürrealizm ve örfizmin isim babası bu farklı şairin uzun şiiri Bölge İlhan Berk çevirisiyle listede. İyi okumalar.
Sonunda canına tak dedi bu eski dünya
Çoban kızı ey Eyfel kulesi köprülerin sürüsü meleyor bu sabah
Bıktın yaşamaktan eski Yunan’da ve Roma’da
Otomobiller bile kocamış görünüyor burada
Bir
Karadeniz Boğazının adı Bosfor (Bosphorus), şu efsaneden alınmadır: Zeus, güzel ıIo ile seviştiğini, çok kıskanç karısı Tanrıça Hera’nın görmemesi için kendisini ve sütbeyaz İo’yu bir
kara buluta sarar. Zeus ne yapmakta olduğunun
meydana çıkmaması için İo’yu hemen bir buzağıya çevirir. Hera bu oyuna da aldanmaz. Güzel ak buzağıyı Zeus’tan ister; Zeus da vermek zorunda kalır. Hera, buzağıyı sığırtmaç,
yüz gözlü Argos’a teslim eder. . Zeus buzağıyı kurtarmak için Hermes’i sığırtmaca gönderir. Bir çoban kılığına giren
Hermes, kavalıyla bir ninni çalarak Argosun yüz gözünü
de uyutup kapattıktan sonra onu öldürür. Hera, Argos’un yüz gözünü alıp renk renk açılan haleler biçiminde sevgili kuşu tavus kuşunun kuyruğuna serper. Ama İo yine kurtulmuş olmaz. Hera ona (yani buzağıya), ısırıcı bir atsineğini musallat eder. Bu sinek İo’nun ot yemesine ve uyumasına engel olur, onu habire,
bir yerden başka bir yere sürer. ıIo, böyle diyar diyar kaçarken Boğaziçi’nden geçer. Onuniçin Boğaziçi’ne Buzağı geçidi anlamına gelen Bosphorus adı takılır.
Elif Allah ismi be ... dal iken
Dahi nesneler su bile dal iken
Cihan derya iken birşey yok iken
Ondan evvel nice sıra uğradım
Ol zaman hakkın ömrü çok idi
Karamaz-kocamaz ölmez sağ idi
Cihan derya idi birşey yok idi
Kandilin içinde nura uğradım
Tavus kuşu donunda deryaya dalan
Çalıp ol feriştahla mütâla kalan
Dünya yedi kere boşalıp dolan
Ak kubbede kâmil pire uğradım
Bir katre nur idim kandilde yattım
Yedi isim gördüm onlara yettim
Çıktım yedi kat gökleri seyrettim
İndim yedi katta yere uğradım
Sonunda canına tak dedi bu eski dünya
Çoban kızı ey Eyfel kulesi köprülerin sürüsü meleyor bu sabah
Bıktın yaşamaktan eski Yunan’da ve Roma’da
Otomobiller bile kocamış görünüyor burada
Bir din yepyeni kalmış bir din
Bir din kaldı Port-Avion hangarları gibi yalın
Bir sen ey Hıristiyanlık bir sen eski değilsin Avrupa’da
En yeni