"Bakın Alman 'biz Amerika'ya bağımlı olmak istemeyiz' diyor. Biz niçin Amerikan pistonuna bağlı kalalım.Bunun burada, kendi ülkemizde üretilmesi lazım." dediysek de anlatamadık."
Amerika'nın tanınmış gazeteci-entelektüellerinden Robert Kaplan'ın bir makalesiydi. 1994 yılında dünyaca ünlü Atlantic Monthly dergisinde çıkmıştı. Bu dergi Amerikan entelektüel dünyasını şekillendiren en önemli bir kaç dergiden biridir ve yaklaşık 150 yaşındadır. Bu makalede ne anlatılıyordu tahmin edemezsiniz. Güney yarımkürenin ısınmasından, kıtlıktan ve başka sosyolojik sebeplerden dolayı büyük göç dalgalarının olacağını, bu göç dalgalarından en fazla payı Türkiye'nin alacağını yazıyordu. Arapların Türkiye'ye akın akın geleceğini, bir anarşi ortamı olacağını anlatıyordu. Hem de 1994'te!
Reklam
Türkiye Laiktir, öyle de kalacaktır.
Bugün bir takım Siyasal İslamalar, "Devlet ve ordu Amerika'yla birlik olup İslam'ı ezdi" yalanını yayarken, Emekli Orgeneral, 1960-1966 arası Genelkurmay Başkanı, 1966-1973 arası Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, 1969'larda şöyle diyordu: Bugünkü (1968-1969) -laik- okullar birer anarşi yuvası haline geldi. Bu -laik- okullardan yetişen gençlere memleket idaresi teslim edilemez. On yıl sonra bunların hepsi işbaşına geçecekler. Onlara nasıl güvenebiliriz? Hem biz laik okullara karşı İmam-Hatip Okullarını "bir alternatif' olarak düşünüyoruz. Devletin kilit mevkilerine yerleştireceğimiz kişileri bu İmam-Hatip- okullarında yetiştireceğiz.
siyasal İslam.
27 Mayıs, 12 Mart ve 28 Şubat'ta kısa süren kesintiler dışında, son 60 yıllık geçmişimiz boyunca, devlet Amerika'yla elele verip İslam'ı ezmiş olmayıp, tersine Batı'yla, Amerika'yla elele verip Siyasal İslamcılığı desteklemiş ve Siyasal İslamcıları solun, Amerikan karşıtlarının, ulusal bağımsızlık isteyenlerin, Atatürkçülerin karşısına dikmiştir.
Ahmet Taşgetiren
Ahmet Taşgetiren'in Siyasal İslamcılığı Batı yayılmacılığına karşıt, ulusal bağımsızlıkçı bir akım olarak tanımlayıp, Siyasal İslamcılığa karşı olanları Batının maşası olarak gösteren bu yazısı, askerleri Batıyla elele verip İslamı ezenler olarak nitelendiriyordu. 1948 doğumlu Siyasal İslamcı yazar Ahmet Taşgetiren, İmam-Hatip Lisesi mezunu, Yüksek İslam Enstitüsü'nde okumuş ve 1968'de kurulan İslamcı Yeniden Milli Mücadele Hareketi içinde yer almış..Yani kendisi Soğuk Savaş boyunca Batı'yla, Amerika'yla elele verip, o yıllarda bağımsızlık diye tutturan yurtseverlere karşı savaş açanlardan biridir.
İmâm-ı Rabbânî'nin bu ciltte bir mektubu var, tamam mı? Dava uğruna çekilen çile ve zahmetlerin ne anlama geldiği hakkında. Zaten onu duyduktan sonra var ya, önümde Amerika mı var? Yerli düşmanlar mı var? Katiller mi var? Canavarlar mı var? Hiç birisi gözüme gelmiyor. Yeter ki ruhum teselli olsun, tatmin olsun. Allah'ın izniyle bir başım değil yüz başım Muhammed Mustafa (Sallallahü Aleyhi ve sellem) yoluna feda olsun.
Sayfa 104 - Kitap Kalbi Yayıncılık - 1.Baskı - 2022 - 1.cilt
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.