"... yüzünü buruşturdu. sağdı daha, herşey elindeydi ipi boynundan çıkarabilir, bir süre daha bekleyebilir, kaçabilir, karakola gidebilir, konağı yakabilirdi. dayanılacak gibi değildi bu özgürlük. ayaklarıyla masayı itip aşağıya yuvarladı; bir boşluğa düşerken durdu. gözleri, ağzı açık, bacakları gerilerek, çırpınarak sallanırken kollarını kaldırıp başının üstünden ipi tutmaya uğraştı. (ne oldu? yapmayı unuttuğu birşeyi mi anımsadı birden? ya da yeryüzünde tek gerçek değerin kendisine verilmiş bu olağanüstü yaşam armağanını korumak, herşeye karşın sağ kalmak, direnmek olduğunu mu anladı giderayak? yoksa bilnçsiz canlı etin ölüme kendiliğinden bir tepkisi miydi bu?) ..."
Yusuf Atılgan bilinç akışını en iyi uyguladığı paragraflardan biriydi burası. İntihar sabahı 28 Kasıma 18 gün kaldığını söyleyen Zebercetin intihar ederken duyduğu sirenler aslında 10 Kasımda Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü andığımız 09.05 te duyduğumuz sirenlerdi .
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202349 okunma
Bir oteli yönetmekle bir kurumu, geniş bir işletmeyi, bir ülkeyi yönetmek aynı şeydi aslında. İnsan kendini, olanaklarını tanımaya, gerçek sorumluluğun ne olduğunu anlamaya başlayınca bocalıyordu, dayanamıyordu.
insan psikolojisi üzerinde derin bir etki bırakan ve modern insanın yalnızlık, yabancılaşma ve anlam arayışı gibi temel sorunlarına eleştirel bir perspektif sunan bir eser. insanların toplumla ve çevreleriyle kurdukları karmaşık ilişkilere odaklanarak, insanın kendini dış dünyada yabancı hissetme ve iç dünyasında anlam arayışı konularını işler.
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Yapı Kredi Yayınları · 201749 okunma