Bir sürü dert yetmezmiş gibi bide araba camında seçtiğim yağmur damlası yarışı kaybetti OWJSKQLWLWLQWLOWL
Bittim yemin ederim bittim yaa!! Üstümü başımı yırtıcam sinirden! 1372 kilometre oldu hala bitmedi gitti bu yol yaa! Başlarım araba kullanmasına da şeyine de! Yeminle şimdi arabayı marabayı fızdırıp atacağım bir yere! Ne ağrımadık belim kaldı, ne sersemlemedik kafa kaldı. Mal gibi salağa bağladım, geri zekalı gibi yol gidiyorum! Antalya'dan gece yarısı çıktım yola Ankara'ya.. Oradan distribütör firma ile anlaşma yaptım, Amasya'ya Oradan 20.000 ton kadar ihraçlık elma aldım, Oradan da Samsun'a. Hayır öküz gibi hep ben niye gidiyorum ya! Abi bir günde kardeşim gitsin, ya da bir gün de sen gen git yaa!! Hadi ablam muhasebe sorumlusu, O kadın haliyle bir yere gidemez. Ama bu ailenin tek enayi salak erkeği ben değilim ki! Vallahi şuraya içimi dökmezsem üstümü başımı yırtıcam sinirden!
Reklam
OKUMADAN GEÇMEYİN!!!
Hiçbir şey'e hevesim kalmadı ,ne çalışmaya ,ne okumaya ne de çabalamaya... Kapitalist sistem'e boyun eğmiş rızkımızdan korkuyoruz ,gidip kredi çekip araba ev alıyoruz ömrümüzün yarısı bunu ödemekle geçirip gidiyoruz bunları elde edince bir bakmışın ki ömür bitmiş ortada hiçbir şey yok etrafında ne dostun ne de arkadaşın var hepsi seni bırakıp gitmiş pişmanlıklarıyla baş başa geçen ömrün zararlarıyla uğraşmakta;değerli kardeşlerim bir istirhamım var gelip geçici şeyler için üzülmeyin elinizde olana değer verelim , birbirimizi sevelim ,birbirimize saygı gösterelim değer verelim,yardımlaşalım ,anne ve babamızın değerini bilelim ,malımızı değil ahlakımızı artıralım , insanların razı olacağı biri değil Allahın razı olacağı bir kul olalım ,yemek için yaşamayalım ,yaşamak için yiyelim ,insanlara faydalı şeyler yapalım çünkü senin malın, mülkün,makamın unutulur fakat insanlara olan iyiliğin unutulmaz ,insanlar olan faydan unutulmaz . bu dünyadan pişmanlıklarımızla gitmeyelim Başta söylemiştim ya hevesimin kalmadığını beni diri tutan sevgi ve saygıdır,Allaha olan inancım'dır.
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 1 hours
Almışsam bir gece yarısı elime Erbaşı, başlamışsa bana en güzel kalbiyle satırlarını sunmaya; yüreğimi kalemi , kanımı mürekkep olarak kullanıyordur kitabında. Acım yük olmuş ama dilim susamışcasına kurumuşsa herkese, işte bu gece o gecedir. Varlığımdan yok oluşa doğru gitmek için… Siz sadece bir şiir kitabı okuyorum sandınız. Bense yok oluşa doğru … Kitaptan bir alıntı bırakıp uzaklaşıyorum gecenizden. Gidelim, dedi. Evden bunaldım. Sokağın hatırasından. Eşiklerin kokusundan. Susan kadınlardan. Erkeklerin yüzlerindeki kuraklıktan. Çocukların yere düşen gözlerinden bunaldım. Pencerelerin önündeki zamandan. Bir araba durdu. İnen oldu ya da olmadı. Bilmiyorum. Bir başkası hızla geçti. Evler öylece duruyor. Neden bir ben duyuyorum bu yalnızlığı. İçeriyle dışarı arasındaki bıçağı. Eşyalar bir tek benim aklımda mı tozlanıyor. Mavi bazen cezâdır deselerdi, yeşil bazen ceza, gökyüzünü indirirdim. İnsan yalan söyler deselerdi, anlamazdım. İnsan ölür deselerdi anlamazdım. Bir çocuğa ölümü sordun mu hiç ? Bilmez. iyi ki. Büyüyemezdi yoksa. Ben ne zaman ögrendim bilmiyorum.
İnsan Bir Eksik Sözdür
İnsan Bir Eksik SözdürŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20212,469 okunma
"(...) Bazen bütün gün metro ile gezip onlara bakıyorum, onları dinliyorum. Kim olduklarını, ne istediklerini ve nereye gittiklerini öğrenmek istiyorum sadece. Bazen eğlence parklarına gidip arabalarına bindiğim bile oluyor, gece yarısı şehir sınırında yarıştıklarında... sigortalı oldukları sürece polisin umrunda olmuyor. Bazen metrolarda gizlice kulak kabartıyorum. Veya gazoz makinelerinin başındayken kulak kabartıyorum ve biliyor musun?" "Neyi?" "İnsanlar hiçbir şeyden bahsetmiyor." "Ah, bir şeylerden bahsediyorlardır mutlaka!" "Hayır, hiçbir şeyden bahsetmiyorlar. Genellikle bir sürü araba veya giysi markası ya da yüzme havuzu firması sayıp, ne güzel diyorlar! Ama hepsi aynı şeyleri söylüyor ve kimse kimseden farklı bir şey söylemiyor. Kafelerde de genellikle espri makineleri çalıştırılıyor ve genellikle aynı espriler yapılıyor veya müzik duvarının ışıkları yakılıyor ve bütün o renkli desenler inip çıkıyor, ama bunlar sadece renk ve tamamen soyut. Müzelerde de... müzeye gittin mi hiç? Tamamen soyut. Artık sadece bu var. (...)"
Sokağın sapalığına minnet duyarak taştan kaleler kuracaklar sokağın iki ucuna çocuklar. Çok gelecek gözlerine. Kalelerden birini sokağın yarısına kadar çekecekler. Bu böyle iyi oldu, deyip top oynamaya başlayacaklar. Çünkü sokak bunun içindir. Sokak, bir uçtan bir uca oynamak, yorulunca soluklanıp yorgancının deposundaki lavabodan su içmek, dönüp yeni- den araba aynalarına ve yeniden evlerin camlarına rağmen top oynamaya devam etmek içindir. Yorgancının depodaki çocukların başında sürünmeye, gelip dükkânda pervane karşısında serinlemeye çağırması için vardır sokak. Onların terli alınlarını parmakları tombul, etli elleriyle silsin, oyunu bırakıp oturacak olurlarsa onlara gazoz alsın diye vardır.
Reklam
554 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.