Çapkınlık, aldatmak, aldatılmak ve aldanmak temalı bir kitap. Başta şadan beyin gençlik yıllarında çapkınlık kısmından başlıyor olay sonra aklı başına gelsin diye everiyorlar. Sonra olaylar başlıyor.. ne mercimekler ne cevizler.
Yazarın çok akıcı yer yer nükteli komik bir dili vardı gülümsediğim güldüğüm pek çok yer oldu. Özellikle gençlik çapkınlık kısımlarında baya güldüm. Sonra evlenince artık doğrusu gülemedim. Ahlaki çürümüşlük dayanılmaz bir boyutta işlenmiş.
Herkesin birbiri ile ilişkisi var. Abartı değil kitapta kaç kişi varsa herkes birbiri ile ilişki içerisinde. Fakat okurken bazen düşünüyorsunuz ulan olabilir. Sonra diyorsunuz bu kadar olmaz. sürekli bu düşünceler arasında gidip gelerek kitabı bitiriyorsunuz.
İşin ilginci bitirince verilmek istenen mesajıda anlayamadım. Şadan sevgilisinden geçip karısını seçti. Ama son anda bile sevgilisine doyamadığını söylüyor.
Aldatmak mide bulandırıcı bir şey. Aldattığı gerçeğini saklayarak bir ömür yaşamak daha mide bulandırıcı. Belki bazı kadınlar bunu seçmek isterler ama gerçeğin acısı iyidir. Yani bence..
Kitabın kapağından ve isminden yola çıkarak romantik bir eser bekliyordum fakat içinden bambaşka bir anektod çıktı. Kitaptan alınacak birçok ders var. Eser için 'Ava giderken avlanmak' deyiminin kitaba bürünmüş hâli diyebiliriz.
Hüseyin Rahmi Gürpınar kalemini beğendiğim yazarlardan birisi ve bu kitabında da yine akıcılıktan uzak kalmadığını görebilirsiniz. Tavsiye ederim.
Kitap Şadan beyin capkinligini Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın mizahi diliyle harmanlayip yazdığı bir kitap. Toplumsal ahlakın zamanla nasıl çürüdüğünü, Türkler'in batıya özentisinin devam etmesini güzel bir dille özetlemiş. İhanetin ve nefsin evli yada bekar olmakla ilgisinin olmadığını bu kitapta görüyoruz. Ben kitabı ilgiyle okudum fakat bazı bölümler gelince bu dönemde böyle şeylerde oluyormuymuş dedim. Kitap klasikler arasında yer alırken okullarda okutulmasıni uygun bulmuyorum.
Klasik diye gözünüz korkmasın,öyle akıcı ki çok rahat bir şekilde okunuyor.
Konusuna gelelim;Şadan bey iflah olmaz bir çapkındır. Ailesi onu zengin birisiyle evlendirir ve iç güveysi olarak konağa gider. Eşi Sabiha hanım kültür bakımından Şadan beyden üstün olduğunu her seferinde kocasına hissettirdiği için 'ben karımdan daha zekiyim onu
Aldatan ve aldanan insan aynı kişi olabilir mi ? Kitapta çok yönlü konular işlenmiş . Osmanlı'nın batı etkisindeyken kadın ve erkek ilişkisi , toplumun bu konuya nasıl baktığı hakkında bilgi sahibi oluyorsunuz . Hem yenilik rüzgarları hem de eski alışkanlıkların kalıcılığı hissediliyor.
Düzelsin diye evlendirilen , ayran gönüllü bir erkek ve kendini yetiştirmiş bir kadının evliliği etrafında dönüyor kitap.
Çok hızlı bir konu akışına sahip , kolay okunan bir eser. Toplum yapımıza uygun olmayacak çokça ilişkiyi barındırıyor. Buna örnek vermek gerekirse ; birbirini aldatan eşler , hizmetiçilerle yaşanan ilişkiler , komşu ile yaşanan ilişkiler, manevi kızın evin hem oğlu hem de babasıyla ilişki yaşaması gibi.
Yer yer Allamenin ilmi sohbetlerine yer verilse de olay kurgusu çok hızlı ilerliyor . Sonu ne beklediğim gibi ne de hak ettikleri gibi yaşanan bir son olmasına rağmen okunabilecek akıcı , üslubu güzel bir roman . İyi okumalar .
Umulmadık bir gün olabilir bugün
Aslan kardeşçe uzanabilir kayalıklara
Bir çay söyle yağmurların kokusunda
Kan var bütün kelimelerin altında
İşte durup dururken şurda
Bir yelpaze gibi açıldı sesin
Güzün en gürültülü kanadında
Göğün en ince dalında
Az şey değil seninle olmak düşünüyorum da
İçimde bir sevinç dallanıyor kaç kişi
Bir geyik kendini çiziyor karanlığa sonra kayboluyor
Karanlık maranlık ama iyi seçiliyor
…