Yazarın görüp, geçirdiği bir döneme yolculuk yapmış gibi hissettim bu kitabı okurken... Yazarın düşünce dünyasından bakmaya çalıştım olaylara. Tecrübe edindiği bir hayattan, çelişkisi olmayan müthiş tespitler mevcut kitapta.
Çoğumuzun hayatımızın belli bir döneminde günlük tutmuşluğu olmuştur diye düşünüyorum. :) Bu kitabı da İbrahim Tenekeci'nin
Buradaki insanlar dünyayı yasaklar dünyası haline getirmişlerdi. Katlanılmaz bir ketlemeler zinciri... Her şey ayıp, her şey günah... Ayıplanma, toplumca dışlanma korkusu yapışmıştı ruhuma ve onca yıldan sonra atamamıştım içimden. Bilinçaltımda hüküm süren yasakların çoğu, köklerini bu evden alıyorlardı. Böyle bir ortamdan nasıl bir roman yaşanmışlığı çıkardı? Nasıl gelişebilirdi insanların ince duyarlılıkları? Ruhsal derinliği, düşünsel çeşitliliği gelişmemiş bir toplumda nasıl bekleyebilirdik ki iyi romanlar?
**İşgal güçleri mağlup edilip Cumhuriyet kurulduktan sonra, Atatürk bir gün, kitaplarını Ankara'dan İstanbul'a taşımak ister... Kütüphanecisi Nuri Ulusu'nun kitapları karton kutulara koyduğunu görünce, askerlere iki tane cephane sandığı getirtir... Nuri Ulusu şaşkınlık içindeyken kütüphanede Atatürk'ün sesi duyulur: '' Savaşta bu sandıklarla cephane taşıdık... Şimdi o savaş bitti, yen, savaşımız başlıyor...
O da kültür ve sanat savaşımızdır. Cephane taşıdığımız sandıkları kitaplarımı koy, cephanenin yerini artık kitaplar alsın.''
Karakarga Yayınları'ndan çıkan muhteşem çizimlerle renklendirilmiş şahane bir Sunay Akın kitabı.
Aslanlı Yol'da, bu cumhuriyet için kıymetli olan nice olaylara öyle ince öyle sade değinmiş ki. Bence her yaştan kişiye hitap eden ve herkesin bildiği bu kıymetli anları tekrar hatırlaması açısından okunması gereken bir kitap. Atatürk ile ilgili anekdotlar, Afife Jale, Sabiha Ziya, Hasan Ali Yücel..
Çok kısa, tadı damağınızda kalacak ama bence kütüphanelerimizde Atatürk köşemizde yer alması gereken bir eser.
Cumhuriyet'in kurucusu Ulu Önder Atatürk ve bu uğurda mücadele eden tüm atalara tüm kadınlara bir kez daha selam olsun.