Şu dağların meşesi gönlüm, Billur şişesi gönlüm! Yanıklık kemiğe işledi, Âteş düşesi gönlüm, Bıçak deşesi gönlüm, Kılıç üşesi gönlüm!...
Sayfa 114Kitabı okudu
Bildiğin neyse unut, Tanrı’ya kavuştun tut, Bir gün ölüm meleği seni yere serince. Su gördüğün ne varsa birer birer küçük damladır, Bir denize akıyor hepsi yerli yerince. Bitiş gördüğün baştır, mezar beşiğe aştır, Ölü diriye eştir, düşün biraz derince. Atsız! Ölüm gerekmek teninde can yaşarken, Sen burada olmazsın ölüm kanat gerince…
Reklam
Top sesleri, bomba sesi bize saz gelir; 17'ye karşı 44 milyon az gelir.
Olma boyle sinsi çakal, yahut engerek! Bozkurt gibi, kartal gibi doğüşmek gerek! Kılıç Arslan öldü sanma, yaşıyor bizde! Atila'nin ateşi var içimizde!
O gece gönlüm de aya vuruldu; İçimde küllenen ateş dirildi. Dünyada ne varsa yere serildi, "O" kaldı... Kalbimi seyreder gibi. O gece sevgim coşkun ırmaktı, Kalbimden taşarak o kalbe aktı...
Özleyiş Özledim... Yanıklık canıma değdi... Özledim, yıllarca daha özlerim. Hasret türkü olsa, ben onu çalsam, Kırılıp giderdi nice sazlarım... Yatın ümitlerim, uykuya yatın! Bitin hasretlerim, tükenip bitin! Ayrılık ateşi çetinmiş, çetin; Onunla dikleşir bütün düzlerim. Yanımda sanrım, bakarım düştür; Güldüm zannederken gözlerim yaştır. Umduğum ne varsa hepside boştur; Yinede bekliyor onu gözlerim. Sazlar var: Durmadan gurbeti çalar; Hayal var: Gözümü, gönlümü çeler. İçimde bir bülbül şakıyıp çiler: Özledim, yıllarca daha özlerim...
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.