Ben ham olabilirim de sen kof'sun haberin yok :))
🍀Aynaya bakınca, beğenmediğiniz bir şey görürseniz aynayı kırar mısınız? Bunu yapmak için aptal olmak lazım, zira sen ne isen ayna sana sadece onu yansıtır.
Peki, birine baktığınızda beğenmediğiniz bir şey görünce onu niçin kırıyorsunuz? Siz, birine baktığınızda kişiyi değil kendi düşüncelerinizi görüyorsunuz ve onda düşüncelerinize uymayan bir şey bulursanız zanlarınızı dayatmaya çabalıyorsunuz. Belki ben de aynısını yapıyorumdur ama ben hoşlanmadığım bir şey gördüğümde bunu kendi duvarımda ileti ile eleştiriyorum. Bir başkasının iletisinin altında onu gömmeye, ezmeye çalışmıyorum. Toplum içinde birini rencide etmekle uğraşmıyorum.
Siz de böyle yapabilirsiniz. Gelip iletilerimin altında bilmişlik edasıyla bana posta koymaya çalışmayın derim zira bir söylerseniz bin işitirsiniz. Bende beğenmediğin bir şey görürsen, beni yok say, görmezden gel, öteden geçip git; veya takipten çık ya da engelle, duvarında isim vermeden eleştir, o beni ilgilendirmez, hür iradendir ama duvarımda bana ahkam kesersen iş değişir. Saygılar. 😊
kırmızı deynek
Havanın yüzünde bir kırlangıç sürüsü
Ve yabanıl ak atlar doludizgin
Bu sabah, bu sabah öylesine güzel ki
Bu sabah yağmur yağacak
Bu sabah gün açacak
Bu sabah tekmil tornurcuklar patlayacak
Bahar patlayacak
Köpükler, bulutlar patlayacak
Özlemierin en güzeli, tozlu bir özlem
Topraktan yeni çıkarılmış
Üç bin yıllık yunan şarabı
Atların kara
Sayfa 85 - Yapı Kredi Yayınları
II
Sır saklamaz bilirim ayna, canın içinde
Alıyor her gecenin mehtabını bu ağrı
Kâinat mı yanıyor bir aynanın içinde
Ateşinde yol bulan var mıdır göğe doğru
Sen, en güzel aynada görebildin mi seni
Hangi ruhun kokusu yayılıyor âleme
Vermeseydin münzevî bir şaire gölgeni
Gülsuyu damlar mıydı bu esrarlı kaleme
Bunca yıllık sevgi, birkaç gün içinde uçup gitmişti işte...
Sayfa 232 - YKY 6. Baskı Istanbul Şubat 2020Kitabı okudu
"Kalk Yerine Yat" adlı eser, Şermin Yaşar'ın kaleme aldığı, Türkiye'nin toplumsal dokusunu derinlemesine ele alan önemli bir roman. Kitap, modern Türkiye'nin karmaşık ilişkiler ağı içinde sıkışıp kalmış bireylerin yaşadığı deneyimleri merkeze alıyor. Şermin hanım, özellikle kadınların içsel dünyalarını ve toplumsal rollerini incelerken, okuyucuya kendi kimliklerini sorgulama ve keşfetme fırsatı sunuyor.Romanın karakterleri, güçlü duygusal arka planları ve çatışmalarıyla derinlik kazanırken, okuyucuları da kendi iç dünyalarına dair düşünmeye yönlendiriyor. "Kalk Yerine Yat", Türkiye'nin tarihî ve kültürel yapısını yansıtan, çarpıcı bir ayna olma özelliği taşıyor. Şermin Yaşar'ın incelikli üslubu ve zengin karakter betimlemeleriyle bu roman, okuyucuları etkileyici bir düşünsel ve duygusal yolculuğa çıkarıyor. Şermin hanıma teşekkürlerimi iletiyorum. 
Şermin Yaşar
Tebliğ Üslubu
İnsan nisyan ile maluldür. Unutkandır yani. Dünyaya niçin gönderildiğini, ölümü, hesap gününü, ahireti unutur çoğu zaman. Beşerdir, şaşar; imtihan gereği önüne çıkarılan yanlış yollara sapıp sırât-ı müstakîmden uzaklaşabilir. Bu sebepledir ki İslâm, kardeşlik hukuku çerçevesinde birbirlerini hayra ve hakka çağırma, kusurlarını düzeltmeleri için birbirlerine ayna olma sorumluluğu yükler müminlere. Böyle bir sorumluluk, hepimizin ya davet eden ya davet edilen olarak içinde bulunduğu tebliğ faaliyetini, doğruluğu bakımından da dikkate almamızı gerektirir.
Kendisine çağırılan şeyin hak ve hayır olması kadar, çağrı yahut tebliğin o hakikate uygunluğu, metodu, üslubu da önemlidir. Çünkü usul ve şartlarına dikkat edilmeden yapılan yanlış bir tebliğin, hem çağırılan hakikati zedelemesi hem muhatapları yanıltması sebebiyle vebali vardır. Hele de bu tebliğ din ve tasavvufa daveti amaçlıyorsa daha bir dikkat ve özen ister.
Doğup büyüdüğü, görev yaptığı şehirlerin artık Osmanlı toprağı olmadığını ne zaman aklına getirse öfke içinde kalırdı Ziya Bey, vatanını yitirmişti.
Sayfa 151 - YKY 6. Baskı Istanbul Şubat 2020Kitabı okudu
Hangi ayna kendimizi gösterecektir bize? Sürekli bir yürüyüş içinde gibiyiz, bir lunaparkın eciş bücüş görüntü veren aynaları arasında.
Başarı depresyonu
Narsisist performans öznesi her şeyden önce başarının peşindedir. Elde edilen başarılar Bir'in başka üzerinden doğrulanmasını beraberinde getirir. Bunun sonucunda, başkalığından mahrum bırakılan Başka, Bir'i egosu içinde onaylayan ayna rütbesine indirir. Bu tanıma mantığı Narsist performans öznesini kendi egosu içinde kıstırır.
Sayfa 11
Rabbimiz, her şeyin yaratıcısı ve sahibidir. Bu sebeple O, bütün mahlûkattan müstağnîdir. O'na götürülebilecek hiçbir kıymetli hediye yoktur ki O'nun sonsuz hazinesinde bulunmasın. O, hüsn-i mutlaktır; bütün iyilik ve güzelliklerin menşeidir. Bu yüzden varlıklar içinde en güzel ve en kıymetli şey, Cenâb-ı Hakk'ın esmâ-i hüsnâsına, yani güzel isimlerine ayna olabilecek kadar saf ve berrak bir "kalp"tir. Dolayısıyla Rabbimiz'e takdîm edilmeye en lâyık hediye de, Yüce Mevlâmızın bizden istediği "kalb-i selîm"dir.
Sayfa 144Kitabı okuyor
