Nevzat Bölügiray, Genelkurmay SIkıyönetim Koor.Bşk. (1980)
Devletin başına tarikatçıları getirirseniz o devletin daha laik, demokratik, hukuk düzeninden nasıl umutlu olabilirsiniz ki? Bugünkü irtica Özal yönetiminin başa geçmesiyle zirveye ulaşmıştır.
Şu an bu konularda gayet iyi durumdayız.
Emekli Korgeneral Nevzat Bölügiray "Özal Döneminde Bölücü Terör" adlı çalışmasında şu tespiti yapıyordu: "Kaçakçılığı önlemek amacı ile kurulan karakollar yamaçlarda ya da üç yanından kuşatılma imkanı olan yerlerde kurulmuştu. Binaların yapımında kullanılan malzeme de askerlerin güvenliğini sağlamaktan çok uzaktı. Daha ilk terörist ateşinde kevgire dönüyordu. Üstelik bu karakollarda genellikle normal bir jandarma eğitimi görmüş, eğitimi, deneyimi zayıf 20-25 asker görev yapmakta idi. Karakolların çevre güvenliğinin sağlanması için anti-personel mayın, bubi tuzağı, uyarı araçları, gece görüş dürbünleri gibi techizat mevcut değildi."
ASAM YayınlarıKitabı okudu
Reklam
12 Eylül darbesinin uzun süren planlama aşaması
Emekli Korgeneral Nevzat Bölügiray Sokaktaki Asker ad-lı kitabında 12 Eylül Müdahalesi'ne giden olayların tarihsel sıralamasını şöyle yazıyor: 6 mart 1978... Kenan Evren Genelkurmay başkanı oldu. Temmuz ayında müdahale fikri Genelkurmay'da konuşulmaya başlandı. 11 eylül 1979... Orgeneral Haydar Saltık, Genelkurmay Başkanı Kenan Evren'in emriyle
246 syf.
·
Not rated
Terör ve Anarşinin dolaylı ve doğrudan nedenlerinden bahsettikten sonra çözüm yolların sunmaktadır. Siyaseti, bürokrasiyi, yargıyı ve toplumu inceleyip bugüne ışık tutmaktadır.
Anarşi ve Terör Nasıl Önlenir?
Anarşi ve Terör Nasıl Önlenir?Nevzat Bölügiray · Tekin Yayınevi · 19964 okunma
Özellikle, 1 Aralık 1978 tarihinde Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nin Fiş Köyü'nde kurulan PKK, 12 Eylül öncesinde adını öne çıkaran yoğunluktaki eylemlerle dikkati çekmeye başlıyordu. Bu örgüt, diğer sol terör örgütleri gibi hedef kişileri öldürüyor, köylerde baskı yaratıyor, toplu eylemleri yönlendiriyor, 12 Eylül öncesinde özellikle Silvan - Hilvan - Siverek güneyindeki kimi köyler, Apocu Köyü diye anılırken, silahlı militanlar geçit törenlerine bile katılıyorlardı. Diğer sınır illerinde de durum aynıydı. Şimdiki gibi olmamakla beraber göç de başlamıştı.
Sayfa 15 - tekin yayınevi, 1992Kitabı okudu
O zamanlar, daha kesin olarak belli olmamakla beraber, bölücü örgütlerin Ermeni Asala ve Sol terör örgütleriyle işbirliği tartışmaları sürüyordu. Ancak, şu kesin olarak biliniyordu; Türkiye'deki, ister komünist, ister bölücü terör örgütü olsun, hepsinin amacı, varolduğunu sandıkları çeşitli «halkları» bünyesinde bulunduracak bir Marksist Federe Türk Devleti kurulmasıydı.
Sayfa 16 - tekin yayınevi, 1992Kitabı okudu
Reklam
104 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.