RP geleneğini sürdüren islamcı hareket, devlet sisteminin en hayati noktaları sayılan Maliye, İçişleri, Milli Eğitim, Adalet, Milli Savunma Bakanlıklarıyla orduyu ele geçirip, kendi anlayışları doğrultusunda düzenlemeler yapmayı amaçlıyorlardı. Emekli general Nevzat Bölügiray'ın ifadesiyle, "RP, emelleri önünde en büyük engel olarak orduyu görüyor. Onu yıprattığı sürece başarılı olur...." Devlet; Aralık 1995 seçimlerinde RP'ye karşı ikili taktik güttü. Bir yandan, RP'nin hükümet olmasına karşı çıkan mesajları, komutanların ağzından dolaylı biçimde vermeye başladı. Somut örneği, seçimden iki gün önce Genelkurmay Başkanı Orgeneral İ. Hakkı Karadayı'nın Bolu 2. Komando Tugayı'nda yaptığı konuşmadır: "TSK; çağdaş, laik, demokratik dünya görüşünü benimsemiştir. Her türlü bağnazlık ve gericiliğin karşısında olduğu için büyüktür." Daha açık uyarı ise, "Ordu Partisi" diye adlandırılan kesimin sözcüsü durumundaki emekli general Kemal Yavuz'un ağzından dile getirildi: "Devleti din esasına dayandırmak isteyenler ve numaralı cumhuriyetçiler tehlikelidir. Ordu, gerekirse görevini yapar...".
Sayfa 133 - Doruk Yayıncılık, 2. Baskı: Haziran 1997
Son sözümü noktalarken; Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve Güvenlik Güçlerinin tüm komutan, amir ve bireylerine, vatanımızın bütünlüğü ve halkımızın esenliği için çok zor koşullar içinde sürdürdükleri bu savaşta, sonsuz dayanma gücü ve başarılar, bu vatan topraklarını koruma uğruna şehit olan vatan çocuklarına Tanrı'dan sonsuz rahmetler, kederli ailelerine de sabırlar diliyorum.
Sayfa 197 - tekin yayınevi, 1992Kitabı okudu
Reklam
Özal'ın kişisel Körfez politikasındaki önemli yanlışlıkların, bölücü terörün bugünkü boyutlara ulaşmasındaki rolü büyük olmuştur.
Sayfa 195 - tekin yayınevi, 1992Kitabı okudu
Turgut Özal'dan kimi Anaplı bakanlara, milletvekillerine ve her işte olduğu gibi kimi büyüklerimizin eşlerine kadar herkes kendine yakın kişilerin MİT'e sokulması için çalışıyordu. Özallar için yetenekten çok sadakatin önde geldiği bilindiğine göre, alınanların kişiliği hakkında da fazla bir şey söylemeye gerek kalmıyordu.
Sayfa 130 - tekin yayınevi, 1992Kitabı okudu
Artık Türkiye'de iki kamuoyu oluşuyor gibiydi. Birincisi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da Kürt bayrağı ve APO resimlerini açan, Kürdistan için sloganlar atan kamuoyu, diğeri ise Doğu'dan şehitler geldikçe Türk Bayrağı açan ve PKK ile APO'ya lanetler yağdıran bir kamuoyu...
Sayfa 126 - tekin yayınevi, 1992Kitabı okudu
Türkiye, kesinlikle Lübnanlaşan bir Irak batağına girmemelidir.
Sayfa 119 - tekin yayınevi, 1992Kitabı okudu
Reklam
104 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.