Mükemmel bir toplumu arzu edebilmek için öncelikle ne anlama geldiğini bilmek zorundayız. Tarihsel bazda baktığımızda toplum aynı toprak parçası üzerinde birlikte yaşamlarını sürdürüp iş birliği içinde yaşayan insanların tümüdür. Tarih boyunca insanlığı bir arada tutmak hep zor olmuştur. İnsanların içinden sıyrılıp liderliğe soyunanlar, farklı
Kraliçe Zübeyde
Bağdat'tan hareket eden kervan binlerce hacı kafilesini içine alırdı. Burada kârabhâne yani kervan kelimesi ilkçağ farsçasındaki asıl anlamı olan askerî sefer anlamına yeniden bürünüyordu. Kervan Kûfe, Necef, Kadisiye gibi etrafı hurmalıklarla çevrili büyük şehirlerden geçer, Fırat'ı saldan bir köprü üzerinde aşarak, sonra Arabistan çölüne girer ve nihayet Kızıldeniz'e hâkim olan, eteklerinde Medine, daha güneyde de Mekke bulunan ve engel demek olan Hicaz sıra dağlarına varmak üzere Necid yaylasını baştan başa geçerdi. Bu yol Halife Harun el-Reşid'in akrabası ve karısı kıraliçe Zübeyde'nin Bağdat'ı, Mekke'ye bağlamak için yaptırdığı krali yoldu.
Sayfa 23 - Varlık Yayınları, sayı 1706, La Vie quotidienne des Musulmans en Moyen Age, Çeviren Doç Dr Bahriye ÜçokKitabı okuyor
Reklam
felaket, insanın kendisine yabancı olmasıdır. olduğu ortama, etrafındaki insanlara, gördüğü yüzlere ve hissedebileceği duygulara değil, kendisine yabancı olması. kendisine yabancı olduğunda, değil olduğu ortama, dünyada hiçbir yere ait hissedemez kendisini. o zaman onun felaketi olur çünkü artık attığı adımlar da yabancı gelir. sağ, sağ değil; sol, sol hiç değildir. yönlerin hepsi aynı, aynı aitsizliğe doğrudur. hangi yol onun benliğine çıkar? hiçbiri. çünkü o yollara değil, başta kendine yabancıdır. bu işte, insanın en büyük felaketlerinden biridir ve bu felaketten ne zaman kurtulacağımı merak ediyorum
Kurnazlara, düzenbazlara, zirzoplara güvenilmez; halbuki tarihteki hiçbir büyük kargaşa onlara isnat edilemezdi; hiçbir şeye inanmadıkları için ne yüreklerinize ne de artdüşüncelerinize karışırlar; sizi kendi gevşekliğinizin, ümitsizliğinizin ya da yararsızlığınızın eline bırakırlar; insanlık yaşadığı azıcık refah anlarını onlara borçludur: Fanatiklerin işkence ettiği ve idealistlerin batırdığı halkları kurtaran onlardır. Doktrinsizdirler, sadece kaprisleri ve çıkarları vardır; ilkeli despotizmin yol açtığı yıkımlardan bin kere daha dayanılır olan uyumlu zaaflardır bunlar.
Alem-i İslam bugün büyük bir kuşatma altında... İki asırdır ideolocyalarda kuşatmayı yaracak çareler arıyoruz, yenildikçe yeniliyor, ezildikçe eziliyoruz. İz de belli, yol da. Lakin biz Allah Rasûlü'nün değil de düşmanlarının izinde çare arıyoruz.
394 syf.
·
Not rated
19.yüzyıl klasiği olan Gurur ve Önyargı romanı, ünlü İngiliz yazar Jane Austen tarafından kaleme alınan, karakter betimleri oldukça zengin bir eserdir. Yazar Austen yaşadığı dönemdeki diğer kadınların aksine iyi bir eğitim almıştır ve en büyük destekçisi de babasıdır. Romanlarındaki dikkat çekici noktalardan biri de eserlerinin başkahramanlarının
Gurur ve Önyargı
Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202376.4k okunma
Reklam
Acıyı bir süreliğine uyuşturmak, sonunda onu hissettiğinde daha da büyük acı çekmene yol açar.
İnsanlar kendilerine pek karamsar bakıyorlar. Şu dünyanın en büyük günahı bu. Mağara adamı gülmesini bilseydi. Tarih bambaşka bir yol alırdı."
872 syf.
·
Not rated
SOKAK NOBETCİLERİ ♡♡
Sokak nöbetçileri Ellerimden öptü, ellerimden. Avuç içlerimden öptü. Unutabilir misin şimdi? Ben ölsem unutamam.. Kelebeğin tutsak olduğu Koza.. Kelebeğin kozası nerdeydi?
Sokak Nöbetçileri 2
Sokak Nöbetçileri 2Aslı Arslan · İndigo Kitap · 20217.6k okunma
Marcus Aurelius - Unutma Mutlu Bir Hayat Çok Az Şeye Bağlıdır
“Ben denen şey herneyse aslında bir parça et, biraz soluk ve akıldan fazlası değil. Bu et parçasını gözünde çok büyütme… Kemiklerden kandan ve kan yollarından ibaret sadece. Aldığın nefese bak mesela. Her defasında değişen önceki ile aynı olmayan bir havayı içine alıp bırakıyorsun. Sonra yine alıyorsun. Aklının ne olduğuna bak. Aradığın şey kitaplarda yok. Kitapları at. Buna izin yok. Daha şimdiden ölümün kapıya dayandığını düşün. Zaten yaşlısın, bedeninin kölesi olma daha fazla. Sanki bir kuklamışsın gibi bencilce davranışlarının seni oradan oraya çekiştirmesine izin verme. Hayat zaten sonsuz bir yolculuk değil. Belki bugün, belki yarın,belki erken, belki geç ama önünde sonunda terk edeceğimiz bir yol.” Her şeyin geçici olması yaşamın en büyük konforu. Canlılığa bahşedilmiş en büyük nimet. İyi ki her şey geçici. İyi ki her şey akıp gidiyor. İyi ki hiçbir şey sonsuza dek yerinde çakılı kalmıyor. Döngüye teslim olmak kıymetli bir prensiptir. Yaşamın sürekliliği döngü sayesindedir. Ve neye tutunduğunu ısrarla sor kendine. Neye tutunuyorsun? Çünkü; tutunduğun her neyse hareket kabiliyetini alıyor elinden. Kaybettiklerine tutunuyorsan, kazanamazsın. Kazandıklarına tutunuyorsan, kaybedersin. Sevdiklerine tutunuyorsan, koruyamazsın. Yalnızlığına tutunuyorsan, üretemezsin. Ürettiklerine tutunuyorsan, usta yetiştiremezsin. Sen dahil, kalıcı hiçbir şey yoktur doğada.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.