Alevler yakar, kül eder, koca bir ormanı,
Oysa, bir ömür sunulur, toprağa atılan her bir tohumda.
Yeşil dallar saracak, her yanı diye beklerken,
Küçük bir kıvılcım yeter,
Yeşeren dalları, kurutmaya.
Güzellikleri, sevinçleri, verilen emeği hüzne boyar,
Yaşlı gözlerde.
Sadakat, alın teri...
Dünyayı yok etmek için, çabalayanlar,
Nafile bekler, sabahları.
Yürekler huzur bulmaz, devasa yapılarda.
Ve sen, dünya döndükçe var olamazsın.
Yüreğini kapattığın, o küçük tel kafes,
Açar anahtarlarını, süzülür sonsuza.
Küçük bir an, sıcak bir gülümseme,
Alır götürür, ruhunu
Onun için, hazırladığın tatlı bir uykuya...
Ya da,
Kâbusların, asla peşini bırakmayacağı,
Karanlıklara...