Toplumdaki yaygın ortalama bilgiyi arttırmadan toplumu istismar eden anlayışın önünü kesemeyiz. Tribünler sadece böyle kaleler arasındaki topu izler gibi kişiler arasındaki polemikleri izleye dururlar. Yaygın ortalama bilgiyi arttırabilirsek ferde değerlendirme şansı verebilirsek hurafeci çarpık din anlayışını frenleyebiliriz. Kişinin hakkı kendisinin de öğrenmesi bilgi sahibi olması ama bilgisi olmadığı için meseleleri şahıs bazlı değerlendiriyor. "Şu dediyse doğru, bu dediyse yanlış" pusulası bu böyle olunca da av haline geliyor. Kitleler rantlaştırılıyor, ve bu ilahi bir sünnet! Cenabı hak onlar ilimden uzak durunca onları hurafecilerin eline atıyor. Zalimleri işte biz böyle zalimlere yâr ediyoruz. AydmrHls
HZ. ÂİŞE (ra) ve EVLİLİĞİ MESELESİ...
Mesud Özbilir Hoca'nın da gayet vuzuhla ifade ettiği gibi "evlilik yaşı" meselesinin "18"e tapulanması çok sonraki Avrupalı bir iştir. Bizim Müslüman memleketimizde, daha babalarımız çağına uzandığımızda dahi, bu işin daha erken yaşlarda olduğunu hepimiz biliriz. Aşağıdaki yazı Mesut Hocama aittir: - "Hz.
Reklam
Yirminci yüzyılın sözde enformasyon toplumu, belki de önceki yüzyılların tüm toplumlarından daha zayıf bir belle- ğe ve tarih bilgisine sahip. Sansür ya da bilgi manipülasyonu yüzünden değil, işittiklerimizi, gördüklerimizi ve okudukla- rımızı seçmemize izin vermeyen bir haber bombardımanıy- la karşı karşıya bırakıldığımız için. O kadar çok haber var ki günlük yaşamımızda, adeta arka planda bir gürültü halini alıyor haberler. Tıpkı hızlı besin, hızlı seks, hızlı kültür gibi, hızlı haber de totaliter nitelikte. Çünkü insanları artık ayrım yapamayan duyarsız bir toplum olmaya yöneltiyor.
Bizim "bilgi çağı” diye tercüme ettiğimiz "information age" kavramı "bilgi çağı” değil "mâlumat çağı" demek. Farkı ne? Bilgi, belirli bir düşünme ve araştırma sonucu elde edilmiş sağlam veridir. Oysa málumat, üzerinde emek sarfedilmeden bize akan, sıhhati belli olmayan veridir. Bilgi derindir, mâlumat yüzeyseldir. Bilgi, düşüncenin gıdasıdır. Mâlumat, bilginin gıdasıdır. Yani mâlumat, bilgi demek değildir. Demek ki "bilgi toplumu" bir şey, "mâlumat toplumu" bambaşka bir şey...
Gerçekten de insanı insan yapan en önemli özelliklerden biri herhalde onun kendisini çevreleyen dünyayı içinde yaşadığı toplumu geçmişini ve bütün yanları ile bizzat kendisini tanımak ve bilmek istemesidir25 Bilgi, bilen varlıkla(özne/süje) bilinmesi istenen veya bilinen varlık(nesne/obje) arasındaki bir ilişkidir25 Felsefede Önemli olan felsefi sonuçlardan çok bu sonuçlara varma biçimidir27 Bir bilim insanının başka bir bilim insanının bilimsel bir görüşünü paylaşmak zorunda olmasına karşılık biri filozofun başka bir filozofun Felsefi bir görüşünü paylaşması beklenmez Hatta Arzu da edilmez27 Her filozofun felsefenin kendisine kadar olan gelişimini veya iddialarını eleştirerek kendi payına yeniden bir felsefi sistem inşa etme çabasında olduğu söylenebilir27 O halde Felsefe ile ilgilenen birinin filozoflar tarafından ileri sürülen çeşitli ve farklı düşünceleri sistemleri tanıması Şüphesiz belli ölçüde faydalı olmakla birlikte bu felsefe yapmak için asıl değildir bundan daha önemli ve verimli olacak olan felsefe yapmanın kendisini öğrenmektir Bu anlamda olmak üzere Kant'ın şu ünlü sözünü her zaman akılda tutmak gerekir öğrenilebilecek felsefe yoktur ancak felsefe yapmak öğrenilebilir27 Felsefe bir hedef veya sonuca ulaşmış olmaktan çok Jaspers ın deyimi ile daima yolda olmaktır27 Gerek Pythagoras gerek Jaspers haklı olarak felsefenin bilgeliğe sahip olma iddiası değil bilgeliği Sevme onu elde etmeye çalışma arzusu olduğu üzerine ısrar ederler28
22 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 13 hours
Din Olmadan Ahlak Olur mu?|Bobok
Kitabımızın ana karakteri olan Ivan Ivanoviç'in vefat eden bir yakının cenazeye gittikten sonra mezarlıktaki ölülerin konuşmalarına şahit olur. Lâkin orada bile sınıf ayrımı vardır, çünkü sistem insanı o kadar iyi asimile etmiş ki insanlar orada bile bir generalin hâlâ kendisinden üstün olduğunu sanar. Ayrıca ölüler bir ara hiçbir şeyden utanmamayı isterler, çünkü yaşıyorlarken bir güç onları erdemli olmaya, hareketlerine dikkat etmeye ve utanmaya itiyordu. Yani
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
, "Yaratıcı yoksa eğer her şeyi yapmak serbesttir." düşüncesini incelemiş diyebiliriz. Ayrıca eser, 19. yüzyıl Rus toplumu hakkında da biraz bilgi sahibi olmamıza vesile oluyor. Anlaması fazla kolay olmayan hatta ilk okunduğunda size absürd gelebilecek bir eser, lâkin üzerine biraz düşündüğünüzde anlayacaksınız. NOT:Eserin ismi Rusçadan çevrildiğinde "küçük fasulye" gibi absürd bir isim çıkıyor ortaya. Bunun sebebi eserin de absürd bir olay örgüsüne sahip olması ile açıklanabilir.
Bobok
BobokFyodor Dostoyevski · Kessinger Publishing · 2004396 okunma
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.