Bir aya yakın küs durdum. Bir ay sonra küs durmaktan yoruldum. Ya da küs duracak yerlerim ağrıdı heralde.
Reklam
Sen gel tabi senin gelmediğin dükkânın anasını satarım.
Her şeyi bilen ben Müşteriyi seçen ben Alan, satan, veren ben… Handan’ı görünce ne edeceğimi bilemedim. Handan dedim durdum. Handan dedim kaldım. Bir adım atamadım. Öteye gidemedim. Beriye gelemedim. Handan dedim, isminiz ne güzelmiş diyemedim.
Annem dersen zaten camız yoğurdu gibidir. Öyle hanım, öyle derin, öyle beyazdır. Beyaz dediğim güzeldir yani. Derin dediğim anlayışlıdır.
Reklam
Bozkırda yaz akşamları seni seyrederdi seni seyrederdi ormanda gürbüz sabah
Kasabalarda hayat bozkırda yapılan yolculuklara benzer . Her tepenin ardında 'yeni ve farklı bir şey ' çıkacakmış duygusu, ama her zaman birbiri­ ne benzeyen, incelen, kıvrılan, kaybolan veya uzayan tekdüze yollar .
Bozkırda yaz akşamları seni seyrederdi seni seyrederdi ormanda gürbüz sabah ağırkanlı bir güneşle yaşanan kış ağır, kanlı bir güneşle yaşanan hasat zamanı bekarların kaburgalarına gümleyen karanlık isterik kokusu beyaz dantelaların seni seyrederdi sen diriyken sana bakmak başlı ve sonlu bir uğraştı sanki
Yamtar kendisi gibi yaralı olan atıyla Kağan'ın yanında koşamayacağını biliyordu. Yanlarında savaşan at uşağına oku olup olmadığını sordu. Onda da kalmamıştı. O zaman Kağana şöyle dedi: - Kara Kağan! Biz yağıyı biraz daha oyalarken sen yurda ulaş. Kağanı sağ oldukça Gök Türk eli yıkılmaz!.. Sonra at uşağına buyruk vererek geri döndü. Artık iyice kararan bozkırda ikisi birden kendilerini kovalayan çinlilerin içine daldılar.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.