Henüz adı olmayan bir duyguydu bu, ancak gizlendiği yerde çoktan biçim bulmuş ve kora dönmüştü.
Ama aşk, bir cenin gibi bedenin karanlıklarında acıyla dönüp durmaktan kurtulduğu, nefes ve dudak aracılığıyla kendini zikir ve itiraf edebildiği zaman gerçek aşktı.