Araba sefası sürenlerin başında Serasker Rıza Paşa’nın çapkın oğulları gelirdi. Zamanın kaç göç koşullarına rağmen hanımlar da kapalı arabalarda Fenerbahçe safasina can atar, bu arada arabadan arabaya işaretleşme, mektup verme, hatta tenha köşelerde buluşma gırla giderdi. Birinci Dünya Savaşı bu gezintilere son vermiş, mütarekede işgal kuvvetlerinden İngilizler, Fenerbahçe'ye balta olmuşlardı.
CÂN İLE RIZÂ...
***** Verdik dil ü cân ile rızâ biz bu kazâya, Gam çekmeziz uğrarsak eğer derd ü belâya... *****
Sayfa 349 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Müderris Yozgatlı İhsan Efendi-, Bağdat'lı Ruhî'nin Terkib-i Bend'i, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Pederim, Gondolin düşmeden önce orada doğmuş olan Earendil, validem de Doriath’h Luthien’in oğlu Dior’un kızı Elwing idi. Dünyanın Batısı‘nda bozgunlarıyla, meyvasız galibiyetleriyle Uç çağ gördüm geçirdim. “Gil-galad’m emir subayıydım ve onun ordusunda savaşa yürüdüm. Mor-dor’un Kara Kapısı önündeki Dagorlad Muharebesi’nde bulundum: Biz galebe
Evlat can, sermaye, zenginlikti. Varlıkları güç, sevgileri umuttu. Mutlulukları mutluluk, acıları kayboluştu.
Ez li kerbelayê bûm hûseynê elî li nemrûdê bûm îbrahîm ê kûrdî Li meydan ê seyît riza yê dêrsimî Min birîn li canê xwe kirin kedî. Min negot Ez bûm yekî bê xwedî
Kurt gibi acıkmış, hayvan gibi kudurmuş Balkan milletleri zavallı vatanımıza senelerden beri kabaran iştahlarını bastırmak için saldırmağa hazırlanıyorlar. Aralarındaki o kalkmaz nifak artık kalkmış kolumuzu budumuzu yemek için hepsi birleşmişti. Anadolu'dan vatan müdafaasına kızlarımızın, annemizin, ihtiyar babalarımızın muhafazasına koşanlar, millet namusunu düşman ayakları altında bırakmağa azmedenlerle İstanbul sokakları insan nehri hâlinde akmağa başlamıştı. Herkesin vazife başına çağrıldığı bu hengâmede ben de, can verip namus vermemek için dövüşerek yara yemiş yiğitlere bakmak vazifesi ile mükellef oldum. Haydarpaşa Tıb Fakültesi Hastanesi'ne tayin olundum. Uhdeme verilen bu vazifede gelecek bütün hastalara nezaret etmek ve yetiştiğim kadar ameliyyat-ı cerrahiyye yapmak hizmetim idi. - Dr. Rıza Nur
Rıza Nur
Rıza Nur
Reklam
Nifşê Şehîd
Wekî wan salên berê bû Rengê berfê reş û tarî Ya ku li ser bajarên berxwedêr Û nifşê şehîd Bêrehm bêrehm dibarî Xuyabû, tofan bû ya ku radibû Lê sûretê azadiyê li ber çava
Ekin idim oldum harman
Düşürdün aşkın narına Karıştırdın küle beni Atın yolun kenarına Yar geçtikçe göre beni Kırda meleşir kuzular Derdim çok yarem sızılar Gönül sevdiğin arzular Götürsünler yare beni Ecel gelir Hak’tan ferman Can çekilir kalmaz derman Ekin idim oldum harman Savursunlar yele beni Ali Rıza’m sızlar yara Gülistandım döndüm hara Çekiverin Zülfikar’a Kılsın pare pare beni Ali Rıza Binboğa
159 syf.
·
Not rated
Sarı Zeybek Kitap İncelemesi
Yaklaşık bir buçuk sene önce elime geçen bir kitap. İlk okuduğumda ağlattığı gibi alıntı yazma amacıyla elime alıp cümlelere göz gezdirirken dahi içimi tuhaf etti. Atamızın son 300 gününe tanıklık etmiş kişilerin yazdıkları veya anlattıkları anılardan yararlanıldığı kitabın 11. Sayfasında belirtiliyor. Okurken en çok sevdiğim detay sanırım Atatürk'ün insancıl yönlerinin de ele alınması oldu. Dünya çapında bir lider ve yepyeni bir ülkenin tek hakimiydi fakat "küçük" bir sorunu vardı, o da yalnız olmasıydı. Gerek genel sekreteri Hasan Rıza Soyak'a söylediği "Yalnızım çocuk, bunalıyorum." Şeklinde olan ifadesinden gerekse yine bunaldığı bir vakit saraydan gizlice kaçıvererek Boğaz'da bir Rum meyhanesine gitmesinden bahsedilen kitapta Atamızın o dönemlerde çektiği zorlukları daha iyi anlayabiliyor, insani yönünü gördüğümüz için daha yakın hissediyoruz. Dönüp dönüp tekrar okumak istediğim bir kitap ve kesinlikle okunması gerektiğini düşünüyorum.
Sarı Zeybek
Sarı ZeybekCan Dündar · Milliyet Yayınları · 19941,790 okunma
Sarı Zeybek alıntı
Atatürk'ün son 24 saatinde Hasan Rıza Soyak (Genel sekreteri) Kılıç Ali'ye (Atatürk'ün koruması) dayanamayarak büyük bir teessür içinde; 'Kılıç bak, koca bir tarih göçüyor.' dedi
Sayfa 154Kitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.