Söz Büyüsü
Sözcükte içeriden fiziksel-büyüsel güce duyulan inançtan, onun tinsel gücünün gerçekleştirilmesine geçmek için insan zihninin uzun bir evrimsel yolu aşması gerekmiştir. Hatta, ona doğal nesneler dünyasından daha yakın olacak, sevincine ve kederine fiziksel doğadan daha çok dokunacak o dünyayı insana açan gerçekte Sözdür, dildir. Çünkü insanın bir topluluk içindeki varoluşunu mümkün kılan dildir; ancak toplum içerisinde, bir "Sen" ile ilişki içinde, insanın öznelliği kendisini bir "Ben" olarak ileri sürebilir.
Eğer Descartes'çı düşün­cenin evrimini incelersek Descartes'ın işe cogito ergo sum (düşünüyorum öyleyse varım) ile başlamadığını görürüz. O, mathesis universalis (evren­sel bilme) kavram ve ülküsü ile işe başlamıştır. Ülküsü büyük matematik­sel bir bulgu, çözümsel (analitik) geometri üzerine kurulmuştur.
Reklam
Pavlov'un köpeği
Pavlov'un deneylerinde köpekler ancak özel bir gösterge verildi­ği zaman yiyeceğe uzanacak şekilde kolaylıkla eğitilebilmişlerdir.
Nietzsche, güç istencinden sözeder. Freud dik­katleri cinsel içgüdüye çeker. Marx ise en yüksek yeri ekonomik içgüdü­ye verir.
Bu, Hippolyte Taine'in Sanat Felsefesi ve İngiliz Yazın Tarihi adlı yapıtlarında tanıttığı yeni tip bir kültür felsefesidir.
18. yüzyılın seçkin matematikçilerine şim­di Gauss'un, Riemann'ın, Weierstrass'ın ve Poincare'nin adlarını da ek­lemeliyiz.
Reklam
658 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.