Bir filmi izlediniz ve kalbiniz gerçekle hayali birbirine karıştırdı. O filmi izlemek yerine o sahneleri yaşasaydınız, duygularınız çok benzer olurdu. Bu özelliğinizi yüksek geleceğinizi tasarlamak ta kullanırsanız, hedeflerinizle ilgili isteklerinizi ateşlersiniz.
Sayfa 132Kitabı okudu
Düşünmek, merak etmenin, sormanın, ilgilenmenin, önemsemenin, ciddiye almanın sonucudur. İdealsiz insanlar, önemsemezler, merak etmezler, ilgilenmezler. En ortak özellikleri, alaycı olmalarıdır. Alaycı birisini gördüğünüzde, o andaki zekası, üstünlüğü ve havası sizi yanıltmasın. Ona iyi bakın: karşınızda, gelecek yıllarda koparılacak fırtınalarla devrilip gitmeye hazırlanan bir çınar görüyorsunuz. Yeryüzünde kimse, alay edenden daha idealsiz; dolayısıyla daha değersiz değildir.
Reklam
Başarısızlık yapamamak değil, yapamayacağını sanmaktır. Bilincimizde biriken sorunları devleştiriyoruz; onları çözmeyi haddimizin çok üzerinde buluyoruz. Dolayısıyla, düşünmeyi, çözüm aramayı işe yaramaz çabalar sanıyoruz. Tolstoy'n dediği gibi, "Herkes insanlığı değiştirmeyi hayal eder; ama, kimse kendini değiştirmeyi düşünmez."
Ölümsüzlük zannıyla eğlencede oyalanan insan, dallara tutunup hareketsiz bekleyen koalaya benzer. Böyle bir insan her gece televizyon karşısında uyuyabilir ve Güneş tepeye çıkıncaya kadar yatağında kalabilir.
İnsan kendini, her gün dünya haberlerini dinleyip bütün hafta birisi hakkında çene çalmaya nasıl mahkûm eder? Mehmet Ali Paşa İstanbul'a bir gemi yollamış. Acaba niçin yollamış? Düşün dur. Başka bir gün Don Carlos bir işte başarıya ulaşamamış, seninki üzüntü içinde. Bilmem nereye kanal açacaklarmış, Doğu'da bir yere kıtalar sevk ediliyormuş; aman yarabbi,yangın varmış gibi adamcağız telaşa düşer. Kıtalar sanki onun peşinden koşuyormuş gibi yaygarayı basar. Her duydukları şey üzerinde inceden inceye fikir yürütürler, ama aslında hiçbir şeyle de candan ilgilendikleri yoktur. Ha böyle gürültü patırtı etmişler, ha uyumuşlar, hepsi bir. Konuştukları şeyler kiralanmış elbiseler gibi, kendi malları değildir. Yapacak işleri olmadığı için güçlerini öteye beriye harcarlar. Her şeye sarılan ilgileri, ruhlarının boşluğunu ve sevgi yoksulluklarını kapayan bir örtüdür. Ama orta halli bir yol seçmek ve orada derin bir iz bırakarak yürümek; işlerine gelmez; çünkü böylesi can sıkar, göze çarpmaz; çok şey bilmek o zaman işe yaramaz, gösterişe yer kalmaz.
İki yüzün üzerinde film çeviren Cüneyt Arkın' ın şu sözünü hatırlayalım: " Hayatım boyunca koşuşturarak yüzlerce film çevirdim. Keşke bunun yerine tüm dünyaya ulaşacak birkaç film çevirseydim!" Çok ve küçük sonuçları değil; az ve büyük sonuçları hedeflemelisiniz.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.