Seri pâ pâyı ser eyler felek bî-ser ü pâdır
Hadîdi hâk edip hâki hadîd eyler bu dünyâdır
(Başı ayak ayağı da baş eder felek. O, düzensiz intizamsızdır.
Demiri toprak edip toprağı demir eden dünyadır.)
*Lâedrî
Sırp isyanları patlak verdiğinde Osmanlı İmparatorluğu dış ilişkiler açısından zorlu bir dönemden geçmekteydi. 17 Ekim 1797 Campo Formio Antlaşması'yla Venedik Cumhuriyeti ortadan kaldırılmış, Venedik'in haki miyetinde bulunan Yunan Adaları'nı işgal eden Fransa, Osmanlı İmparatorluğu'nun komşusu haline gelmiş ve bu durum Osmanlı devlet ricalini endişeye sevketmişti. Nitekim bu endişenin yersiz olmadığı bir yıldan kısa bir zaman içinde ortaya çıktı ve Napoleon komutasındaki Fransız donanması 2 Temmuz 1798'de İskenderiye'ye demir attı. 21 Temmuz'da Mısır'da fiili güce sahip Kölemen askerlerini mağlup eden Napoleon, Kahire'yi ele geçirdi. Mısır'ın işgali karşısında Osmanlı İmparatorluğu 23 Aralık 1798'de Rusya ve 5 Ocak 1799'da da İngiltere ile ittifak antlaşmaları imzaladı.Bu antlaşmalar sayesinde 1799 başlarında Osmanlı-Rus kuvvetleri Fransızları Yunan Adaları'ndan atarken,22 Ağustos 1799'da Napoleon Mısır'ı terk etmek zorunda kaldı. Ekim 1801'de Mısır'da kalan Fransız ordusu İngilizlere teslim oldu.
Rüzgâr savurdu, uyandım, hengamesine hayatın,
Bir hummalı sevişle, kucakladım hayli mekânı,
Zaman bana ne verdin ki, benden ne götürdün,
Yolları arşınladın ama bulamadın mı bencileyin.
Bulandı bal özü, güz kumralı, yemiş sarı gözlerin
Masumiyetin kederli yokuşları aynalardan taştı,
Loşluğun tebessümü sindi satır aralarına, ellerin
Çizildi