140 syf.
·
Not rated
Deyimler ile ilgili oldukça güzel bir kaynak kitap serisi. 7 kitaptan oluşan seride 100lerce deyimin hikayesi ve nasıl ortaya çıktıkları mevcut. Bu tarz kitapların eksikliği göz önüne alındığında bulunursa alınıp okunması gereken kitaplardan.
Deyimler ve Öyküleri 1
Deyimler ve Öyküleri 1Selim Gündüzalp · Zafer Yayınları · 2004177 okunma
Bize de mi lo lo?
*** ADAMIN BİRİSİ SIKIŞMIŞ, tefeciden borç para almış. Ancak borcunu vaktinde ödeyemediği için insafsız tefeci tarafından mahkemeye verilmiş. Adam, kendisine mahkemede şavunacak bir avukat tutmuş. Avukat: "Ben seni kurtarırım, sen mahkemede kadı ne sorarsa dilsiz taklidi yaparak 'lo lo' de. Sakın ağzını açıp konuşma" diye talimat vermiş. Mahkeme günü kadının bütün sorduklarına lo lo lo demiş ve avukat; benim müvekkilim dilsizdir, böyle bir borcu yoktur, haksız bir borç ile zavallıyı mağdur etmek istiyorlar, şeklinde müdafaalarla adamı kurtarmış. Ertesi gün vekalet ücretini almaya gelen avukata, adam yine dilsiz taklidi yaparak lo lo lo deyince, avukat kızmış: "Yahu demiş, herkese lo lo, bize de mi lo lo?" Bu deyim, "herkesi aldatabilirsin, ancak biz işin aslını biliyoruz!" anlamında kullanılır.
Reklam
enteresan
VAKTİ AKTİYLE ANADOLU'NUN bir şehrinde, herkesin 'çıngıraklı baba' diye sevdiği, hürmet ettiği ve hatta keramet sahibi sanarak, manevî kuvvetinden çekindiği bir adam varmış. Yaşlıca, ak sakallı, ak sarıklı, esrarengiz biriymiş. Pabuçlarının burunlarına ve cübbesinin eteklerine yüzlerce ufak kuzu çıngırağı ve zil dikermiş. Onun uzaktan yaklaştığını bu çıngırak ve zil seslerinden herkes duyarmış. Çıngırak ve zillerin sebebini soranlara: "Efendim, insan bilmeyerek, görmeyerek, yerdeki karıncaları ve diğer ufacık mahlûkları çiğneyebilir ve günaha girer. Onları ayağımın altından ürkütüp kaçırmak için bu çıngırakları diktim" cevabını verirmiş. Bir gün hükûmet kuvvetlerinin uzun bir takip sonunda yakaladığı en azılı eşkiya çetesine bu çıngıraklı babanın reislik yaptığı mahkemede anlaşılmış. Herkes hayretten dona kalmış. O günden sonra halkın dilinde bu söz yer etmiş. Herhangi bir adamın doğruluğundan ve namusundan şüphe edildiği zaman şöyle derlermiş: "O kadar dürüst ve doğru bir insandır ki, etekleri zil çalıyor." Bu deyim, günümüzde, sevinçten eli ayağı birbirine dolaşmak, heyecanlanmak mânâsında kullanılmaktadır..
Bunca yıl... Vay be
*** Kısa kes Aydın abası olsun
Nane yemek
ARAPÇA'DA ekmeğin adı, 'nan'dır. Osmanlıca'da "nan-ı aziz" diye geçer. Üç beş medrese talebesi, Ramazan'da köylere teravih kıldırmaya gidiyorlarmış. Köyün birinde muhtardan nan-ı aziz istemişler. Muhtar: "O dediğiniz naneden bizim köyde bulunmaz" demiş . Kamımız aç. bize nan gerek" diyen talebelere; "Açsanız ekmek getireyim, biz öyle nan e yemeyiz" deyince, mollalar gülüşmüşler ve nan ın anlamını açık lamışlar . ••• Bu deyim, hiç olmadık yerde yanlış bir söz söylemek ya da yanlış bir iş yapmak manasında kullanılır.
Reklam
43 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.