“Lise dönemi sol literatürü okuduğum zamanlara denk geliyor.
Ben hatırladığım kadarıyla din neredeyse anlamsız olmuştu benim için.
Daha çok olayı eşitlik ve ögürlükler sağlansın şeklinde savunuyorduk.
Ve bunun önünde din bir engelse, din de gitsin şeklinde bir yaklaşım vardı.”
Yeseviligin kurucusu Hoca Ahmed Yesevi'dir. Ahmed Yesevi, aynı zamanda Dinî Tasavvufi Türk Edebiyatı'nın ilk mühim siması olarak karşımıza çıkar. Ondan önce de Türk insanı, oldukça uzun bir zamandan beri İslâmî değerlere alışmış, tasavvufi fikirleri az çok benimsemişti. Türkler arasında onlara anlayabilecekleri bir Türkçeyle hitap ederek İslâmî hükümleri, tasavvufi esasları yaymaya çalışan dervişler vardı.Yahya Kemal’in “Bizim milliyetimizi asil ondan bulacaksınız” dediği ulu kişi Hoca Ahmed Yesevi’dir.Ahmed Hamdi Tanpınar’ın “Mazisiz bir hal olabilir; fakat gelecek imkânsızdır" sözü bu konuda düsturumuz olmalıdır.Ahmed Yesevi’nin tarihi rolünün yanında sosyolojik, kültürel, psikolojik rolünün de olduğu bugün artık bilinen bir gerçektir. 0, İslamiyetin kabulüyle farklı bir değerler bütünüyle karşılaşan halka bu dini, milli değerlerini koruyarak benimsemenin, kendine has yapmanın yolunu göstermiştir. Onlara tasavvufun temellerini öğreterek yeni bir hayat tarzı sunmuştur.Bunu yaparken sürekli yabancı tesirlerin baskısı altında olan Türk milletinin birlik halinde kalmasını sağlamıştır.
Dem bu demdir başka demi dem deme Dünyadan gamsız geçersin gam deme
Adem oğlunda zerre kadar mana olmasa
Sen onu adam görüp adam deme
Duyması mana sırrından adam değildir
Sen onun suretini görüp mahrem deme
Eğer yürekte olmasa yüz derd yarası
Sakın, kaç onu hemdem deme
Gelin dostlar Allah zikrini daima söyleyin
Allah zikri gönül ülkesini açar dostlar
Estağfurullah ve istiğfarı dinmeden söyleyin Lanetli şeytan beden ülkesinden kaçar dostlar
Lanetli şeytan size düşman, hazır olun
Gece Allah gündüz Allah deyip ölün
Dar kabre gireceğiniz vakit nura dolun
Melekler Allah nurunu saçar dostlar
Allah nuru kabir içini aydın kılınca
Melekler karşısında ravzen koyunca
Mümin kal görüp onu hayran kalınca
Bu âlemin ışığnıdan geçer dostlar
Bütün ruhlar toplanıp gelince mübareğe Yardımcılar meşgul olunca tebareke
Dua kılıb yandıktan sonra kahr tek basma
Cümle ruhlar sevinip bir bir kucaklar dostlar
Yedi adım attıktan sonra Mimker-Nekir
Heybet ile girip gelince kılıp kahır
İki gözü ateş gibi yanıp bakıp durur
Nurunu görüp saygı gösterip kucaklar dostlar.