Oswald Spengler ilk defa 1917'de yayınlandığı "Batının Çöküşü" isimli çalışmasında uygarlığı şöyle tanımlamaktadır: "Uygarlık, kendisine, bitkilerinkine benzer bir bağlılıkla sarıldığı, sınırları kesin olarak çizilebilen bir toprakta gelişip çiçeklenir. Bir uygarlık, çeşitli halklar, diller, teolojiler, sanatlar, devletler, bilimler biçimini alan gizligüçlerinin tümünü ortaya döküp gerçekleştirdiğinde ölür." Yine Spengler, "Her uygarlığın, doğan, olgunluk düzeyine ulaşan, silinip yok olan ve hiç bir zaman yeniden ortaya çıkmayan kendine özgü anlarım yolları var" demiştir.
Sayfa 56 - TekhneKitabı okudu
''Ahlâkî güç, içsel sağlamlık ve gözlem gücü sürekli arttırılmalıdır.''
Sayfa 31 - Tekhne YayınlarıKitabı okudu
Reklam
''Arayanı bekleyen bilgi, arayandan esirgenemez.''
Sayfa 17 - Tekhne YayınlarıKitabı okudu
İçsel ihtiyaca karşılık vermeyen bir dışsal ihtiyaç süreci işlemeye başladı. Çünkü maddi yüzeyi korurken, tinsel yüzeyi de korumak zorundaydınız.
Sanatçı tarafından doğanın taklidi, her zaman yeniden yaratma ve doğanın içinde veya dışında başka hiç kimsenin görmediğinin temsilinden oluşan yeni bir yaratımdır. Fakat sanatsal görme, yalnızca optik görme değil, aynı zamanda doğaya bakma anlamına da gelir: Sanatçı doğa kavramını, yani kendi doğa kavramını sunar; doğaya sadece yaşayan bir bütün olarak bakan kişi bir sanatçıdır.
Konu, modern resim için anlamını yitirmişti. Resimlerin içeriği onların süsleri olurken, estetik içerikleri artık akademik düzenlemelerle hiçbir ilgisi olmayan bir resim üslubuna evrilmişti.
Reklam
122 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.