İçime kurulmuş mengeneler var,
Boğum boğum nefesimi sıkan.
Yerin kaç kat dibini gördün, sevgili kendim?
Bu kaçıncı dokunuşu Musa'nın asayla satha?
Yosun tutmuş bir baba güveni, şimdi geriye kalan.
Parmak uçlarına işlediğin üç düğümlük kanaviçe
Gelmeyen baharlar için delik deşik.
Bir "ah"ın peşine sıralanmış gibi, alnın ortasında kırılmış onca çizgi.
Sorsalar nedir "ömür" diye,
Derim, ölmüş bir "ben"in cenaze merasimi.
..
Eski bir adressin şimdi sevgili kendim, bir zarfın üzerinde.
Ne şehrin şehir artık, ne mahallen mahalle.
Sana ait eskimeyen tek şey Allah'ın pulu üstünde parlayan.
Ayan beyan. Kime yollandığın meçhul.
..
Sorsalar nedir "ölüm" diye
Derim, bir marangozun yontması son pürüzünü "ben"in.
..
Ki ellerim, yüzyıllık heykellere öykünen iki parça taş.
Sevgili kendim,
Kalbinin orta yerine kök salmış bir kaktüs,
Kanla dolan damarlarının tek müsebbibi, dolaşan içinde
Her gün onlarca iğne ucu