Ulan harbi biriyle şöyle karşılıklı oturup sohbet etmeyeli kaç ay oldu... En son geçen sene Eylül'dü sanırım...
Sisler gibi tutmuş yine sahilleri Eylül,
Bir· hüzn-i müzehheb gibi durgun yine Dicle, Sessizliği olmuş yine rü'yalara hacle.
(Sisler gibi tutmuş Eylül yine kıyıları,
Yaldızlı bir üzüntü gibi durgun yine Dicle,
Sessizliği olmuş yine düşlere gelin odası.)
Atilla İlhan
Bir karıştıran var kızların gözlerini
Yıldız alacasından leylâk moruna
Bazılarına sırmalı bir ateş üfleniyor
İçisıra kor yongası kıvılcımlar
Bir karıştıran var kızların gözlerini
Dumanlı bir eylül akşamı loşluğuna
Bazısında şimşek çakıntıları işleniyor
Uzaklarına düşen sessiz yıldırımlar
bazıları okyanus diplerinin
Ah insanlar, şu insan kalbi…Yüz bin manalı bir muamma…İçinden çıkmak mümkün değil…
Sayfa 44
Cennete gitmek için sabırdan başka çare yoktur değil mi?
Sayfa 42