Mimar Sinanın mütevazi türbesi,Süleymaniye de Fetva yokuşu ile Mimar Sinan Caddesinin kesiştiği köşede yer almaktadır.
Sayfa 127Kitabı okudu
240 syf.
·
Not rated
·
Read in 18 hours
Bir mermerin bakış açısından ve onun üzerinden Osmanlı İmparatorluğunun gerileme ve çöküş döneminde meydana gelen, entrikaları, hainlikleri anlatan hikaye tadında bir analiz kitabı. Cumhuriyet dönemlerine kadar uzanan anlatımda yazarın milli mücadele ve onun eşsiz kahraman lideri Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ten hiç bahsetmemesini taş kalpliliğine bağlayalım gitsin. Okunduğunda bir çok okuyucuya sıkıcı gelebilecek bir anlatım tarzında.
Fetva Yokuşu
Fetva YokuşuDurali Yılmaz · Beka Yayınları · 199215 okunma
Reklam
240 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Her taşın bir hikayesi vardır!
Romanın başkahramanı, idam cezasına çarptırılan yeniçerilerin infazında kullanılmak üzere yaptırılan “Cellat Taşı”dır. Yazar, kahramanımıza bir ruh kisvesi giydirmiş ve onun gözüyle geçmiş ve gelecek zamanın hesaplaşmasını yapmaktadır. Taş şahit olduklarını, duyduklarını ve hislerini okuyucuya aktarmaktadır. “Fetva yokuşu” ismini, Süleymaniye’de bulunan Ağa Kapısı’nın adının değişip Fetva Kapısı olup, daha sonrasında da bu kurumun (fetvahanenin) değişiminden, bozulmasından almaktadır. Genç Osman zamanından başlayıp İstanbul’un işgaline kadar devam eden süreçte Taş, bir şehrin değişimini, şeyhülislamlığın İstanbul müftülüğüne evrilmesini, hilafetin kaldırılmasını, toplumsal yapının değişimini okuyucuya sade bir dille sunmaktadır. Kitabı okurken İÜ, Edb. Fak. Tarih Yakınçağ dersinde hocamızın “ yaşadığınız şehri iyi analiz edin. İçinde bulunduğumuz bu binanın önceden Zeynep Hanım Konağı olduğunu ve içinde neler yaşandığını düşünün. Her taşın bir hikayesi vardır. Duyun ve görün!” sözleri kulaklarımda çınladı. Fakülteyi keşfe çıkarken, konağın hikayesi canlanıyordu zihnimde.. Tarihi bir yolculuğa çıkmak için okunabilecek bir eser..
Fetva Yokuşu
Fetva YokuşuDurali Yılmaz · Beka Yayınları · 199215 okunma
… korku ve umutsuzluk en kutsal ve en cesur sesleri bile fısıltıya çevirmişti.
Sayfa 178 - Beka Yayıncılık - Kasım 2014Kitabı okudu
“Kalpleriniz taşlar gibi veya ondan daha katı. Taşlar vardır, yarılır da içinden şarıl şarıl su akar. Ve taşlar vardır, Allah korkusundan yuvarlanıp düşer.” Bakara Sûresi -74
Beka Yayıncılık - Kasım 2014Kitabı okudu
Bir Yangın İronisi
Selanikli Ata Efendi bu büyük yangında evinin ve eşyalarının cayır cayır yanışını çaresizlik içinde seyredenlerden biridir; sonunda ironiye dönüşen korkunç bir çaresizlik. Bunu edebiyatımızda bir benzeri bulunmayan ve bizce küçük bir şaheser olan mektubuna dayanarak söylüyoruz. Mavnacı Ali'nin evinde çıkan yangın, Atâ Efendi'ye göre, Âşık Paşa semtine ateş yanaklı bir dilber gibi yönelir. Kadı Hamamı'ndan ve Kadı Çeşmesi'nden fetva üzerine geçer. Otlakçı Yokuşu'nu çayır çayır yakar. İfraziye semtine kamet-firâz-ı efrâz olduktan sonra, kubbesi göğüs gerip minareleri dik geldiği için Fatih Camii'nin etrafını dolaşmakla yetinerek Fatih merhumun türbesini ziyaret eder ve merkad-i şeriflerine İhlas`la Fatiha okur. Ateş medrese talebelerini dil-suhte etmiş, Azablar yönünde cehennem azabı neşredip Atpazarı'nda üzengi parlattıktan sonra Küçük Pazar'da alışverişe başlamış, Çinili Hamam'a girip solundaki sokakları döne döne yakmıştır. Vefa semtine "Ol bi-vefâye dek gideriz" diyerek yönelen ateş, Eski Odalar'dan yenilenmesi gerektiğini tembih ederek geçer. Halıcılar Köşkü'ne hile halısını döşer. Laleli Camii'ni lale bahçesine çevirip Simkeşhane'de rişte-i imtidâdı hadde-i sükûnundan geçirir. Yedikule'ye yedi başlı bir ejderha gibi savlet eder ve Langa Hisarı'nın çevresini ateşten bir palanga ile çevirir.
Reklam
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.