Hume’un olgular ve değerler arasında açtığı köprü tutmaz uçurum, bizzat ahlaki iddiaların konumuna gölge düşürür ve bu yüzden de ahlak felsefesinin kalbinde yer alır.
Kişinin cinsiyetini ve kendi cinsinden kişilerle olan ilişklerini düzenler. Aynı zamanda da Jung'un kendi deyişiyle insanın "hayvansal yönünü" bastırır.
"Ne yazık ki önemsiz bir olay eğlencenin parlaklığına gölge düşürmüştür."
Önemsiz bir olay! Yırtılan giysiler şöyle dursun, kimi kafalarda delikler açılmasına, gözlerin morarmasına, burunların şişmesine neden olmuş önemsiz bir olay!
"Doğum günün kutlu olsun" dedi yaşlı adam. "Küçük hanım, yaşamın başarı, refah ve bereketle dolu olsun. Hiç kimse yaşamına en ufak bir gölge düşüremesin."