Mitolojik, Şiirsel, Destansı Bir Yolculuk Öyküsü: Argonautika
“Zaten biz acı çeken ölümlüler ayaklarımızı
mutluluğun üzerine hiç tamamen basamadık.
Her seferinde acı bir keder neşemizi kaçırır.”
-Rodoslu Apollonios
1. Giriş:
Bu yazı direkt olarak bir inceleme yazısı değildir. Antik Çağ’ın önemli yapıtlarından Argonautika hakkında bir akademik makale çalışmasıdır. Ve elbette yalnızca kitap hakkında
Miraba arkadaşlar kanalıma hojgeldiniz sjsjsjsj. Şaka şaka benim bir kanalım yok, sadece bu cümleyi kurmayı seviyorum o kadar. Yine de merhaba, serüvenimize hojjjgeldiniz.
Biz;
scheherazade ve ben aşağı yukarı bir buçuk senedir mitoloji, dokuz aydır da Yunan Mitolojisi okuyoruz. Geçen pazar günkü buluşmamızla birlikte, alnımızın akıyla Yunan
Beş yüz yıl önce kesilmiş bir ağaç, geride kalan kütüğü sayesinde halen yaşıyor olabilir mi? Ağaçlar besin alışverişi için koloniler kurabilir mi? Tek başına bir ekosistem oluşturamayan bazı ağaçlar, orman olup topluluk ruhuyla mı yaşamak zorunda? Ağaçlar sosyal varlıklar mı yani? Ya da bir başka ağaç tek başına asırlarca bir tarlanın ortasında