Hılfu’l-Fudûl Cemiyeti’nin kurulması için Mekke’nin ileri gelenlerinin bir araya getirilmesi adına gerekli çalışmayı ve daveti yapan ilk kişi Peygamberimizin (a.s.m) amcası Zübeyr idi.
… mümin olabilmek ancak hicret etmekle mümkün olabilmektedir. Çünkü bir kişi, ancak, daha önce değişik nedenlerle mensubu olduğu yanlış inanç ve ortamları terk ederek mümin olabilir. Yanlış inanç ve davranışlardan, mensuplarından, ortamlardan uzak olan durumuna süreklilik kazandırarak müminliğini devam ettirebilir.
Sayfa 25Kitabı okuyor
Şükür, Kur'an'daki anlamıyla 'bir insanın, Allah'ın kendisine verdiği göz, kulak ve bunların dışında olan bütün organlarını yaratılış gayesine göre kullanmasını' ifade etmektedir.
... yaşamak; gerçekten yaşamak, yaşamaya değer bir hayata sahip olmak İslâm ile mümkündür.
Birçok siyer kitabı okudum, en beğendiğim bu oldu. İnce eleyip, sık dokuyan tabirini bu kitap için kullanmak yerinde olur. Her şey o kadar yalın, anlaşılır, en ince ayrıntısına kadar araştırılıp yazılmış ki beğenmemek elde değil. Rahmetli Ramazan Hoca'nın hediye ettiği bir kitaptı. Rabb'im rahmet eylesin. Onun vesilesiyle birçok şeyi yeniden öğrenmiş, hayatıma aksettirmiş oldum. Bu kitabı elimde görenler, sen daha Peygamber'in hayatını bilmiyor musun da okuyorsun gibi cümleler kullanmıştı. Çocukluktan bu yana okuduğum birçok siyer kitabı olmuştu ama bu çok başkaydı. İnşallah en kısa zamanda Medine Dönemi cildini de okumak nasip olur. Sadece kafa karışıklığı yaşadığım bir yer oldu. 
Hz. Hatice (Radiyallahu Anha) Şu kitapta geçen Risalet sürecinde Hazreti Hatice'nin kuzeni olan Varaka Bin Nevfel'in Peygamberimiz'in geleceğinden haberdar olması ve bunu Hazreti Hatice ile paylaşması. Peygamberimiz'in, peygamber olmadan önceki hayatında yaşadığı olayların Peygamberlik nişanesi olduğunu bilip, onu korumalarını gerektiğini kuzeni Hazreti Hatice'ye anlatması. Ama okuduğum bu siyer kitabında böyle bir bilgi yer almıyordu. Peygamberlik nişanesi olan birçok olayla karşılaşmasını kimse çözemiyordu.
İlk müminlerin iman edişlerinin tek nedeni Resulallah'ın şahsına duydukları sevgi ve güvendi.
İmanın anlamı güvenmek, tereddütten uzak olmak, haber verenin doğruluk konusunda kuşku duymamak, güven ve emniyet içinde olmaktı.