Japon mitolojisi ve inanışlarına dair kısa bir kaynakça kitabı, elbette yazarın kendi dönüşümünü de ( budizme yönlenmesi ve yurt olarak japonya yı mesken edinmesi) sanırım bazı hikayeleri romantize etmesine neden olmuş. Yazıldığı dönemi düşünürsek, hala kaynakçalardan biri olması ve diğer dönemdaş batılı yazarlar gibi oryantalizm/egzotizm kapanına düşmemesi takdire şayan. Temel ve ünlü Japon hikayelerini/mitlerini öğrenmek için iyi bir başlangıç noktası.
Ainu dinini anlamak için iki temel kavram vardır: ramat ve kamui. Ramat, hem bitki hem hayvan tüm canlı varlıkların ve özellikle de insan ırklarıyla bağlantılı objelerin sahip olduğu içkin güçtür.
Edebi tadı benim damağıma uymadı ama bu kişisel yorum kitabı tatsız yapmaz. Önce Japon mitolojisi/halk masallarını anlatıp, takibinde bununla bağlantılı bir öykü yazma fikri, bu öykülerde folklarik kalıplarına aykırı vahşi kadınları anlatması güzel (izlek açısından) ama kelimeler, duyguların okuyucuya geçişi benim için biraz zayıf kaldı. Yine de yazarı takip etmekte fayda var.