"İzin verirseniz efendim" dedim. Çok yardımseverdi ve kutularımın taşınmasına nezaret ettikten sonra beni sinekliğe teslim ederken ona herhangi bir yerde büyük bir yangın olup olmadığını sordum. Çünkü sokaklar o kadar yoğun kahverengi dumanla doluydu ki neredeyse hiçbir şey görülemiyordu. "Ah canım hayır hanımefendi" dedi. "Bu bir Londra özeli." Hiç böyle bir şey duymamıştım. "Sis var hanımefendi" dedi genç beyefendi. "Ah, gerçekten!" dedim. Dünyada görülmüş en kirli ve en karanlık sokaklardan (sanırım) yavaşça ilerledik ve o kadar dikkat dağıtıcı bir kafa karışıklığı içindeydik ki, eski bir kapının altından ani bir sessizliğe geçip arabaya binene kadar insanların aklını nasıl koruduklarını merak ettim. Sessiz bir meydandan geçerek bir köşede garip bir köşeye gelene kadar ilerledik; burada kilise girişi gibi dik, geniş bir merdivenden yukarı çıkan bir giriş vardı. Ve dışarıda bazı manastırların altında gerçekten de bir kilise avlusu vardı, çünkü merdiven penceresinden mezar taşlarını gördüm. Bu Kenge ve Carboy'undu. Genç beyefendi beni dış ofisten Bay Kenge'nin odasına götürdü - odada kimse yoktu - ve kibarca bana ateşin yanına bir koltuk koydu. Daha sonra dikkatimi bacanın bir tarafındaki çiviye asılı küçük bir aynaya çekti. "Yolculuktan sonra Şansölye'nin huzuruna çıkarken kendinize bir bakmak isterseniz hanımefendi. Eminim ki gerekli değildir," dedi genç beyefendi kibarca. "Şansölye'nin huzuruna mı çıkacaksınız?" dedim bir an şaşırarak.
Bu mektubu aldığınızda, geçen gece size çok korkunç gelen teklifimi yineleyeceğimi ya da hislerimi bir kez daha tekrar edeceğimi düşünerek telaşa kapılmayın lütfen, Hanımefendi. Bu satırları yazarken, ikimizin de mutluluğu için yakın zamanda unutulması gereken hislerimi defalarca yineleyerek ne size acı çektirmek ne de kendimi daha fazla küçük düşürmek gibi bir niyetim var. Lakin söz konusu haysiyetim olmasaydı bu mektubun yazılmasına ya da sizin tarafınızdan okunmasına gerek kalmazdı. Dolayısıyla tüm dikkatinizi anlatacaklarıma vermenizi isterken lütfen beni bağışlayın. Bunu sizin de iyiliğiniz için istiyorum. Yaptığınız her iki suçlama, doğası gereği birbirinden çok
Sayfa 244
Reklam
Öyküye bak …
Büyükannesi için gerçek anlamda iyi zaman geçirmek, Chicago trenine binmek ve başında kocaman bir şapkayla Michigan Avenue’da bütün dükkânların vitrinlerine bakarak dolaşmak ve şık bir hanımefendi gibi yürümekti. Rastlantı eseri ya da kaderin bir cilvesi sonucunda bir çiftçiyle evlendi. Buğday tarlalarının ortasına taşındılar ve duruma en uygun büyüklükteki o zarif, küçük çiftlik evlerinde duruma en uygun sayıdaki çocukları ve durama en uygun kocası ile çürümeye başladı. Bir zamanlar sürdürmüş olduğu o “önemsiz” hayata ayıracak zamanı yoktu artık. Çok fazla “çocuk” vardı. Çok fazla “kadın işi” vardı. Yıllar sonra bir gün mutfak ve oturma odasının yerlerini sildikten sonra, en güzel ipek bluzunu giydi, uzun eteğini düğmeledi ve iri şapkasını iğneledi. Kocasının çiftesini ağzının tavanına dayadı ve tetiği çekti. Onun önce neden yerleri yıkadığım yaşayan her kadın bilir.
Ayrıntı Yayınları
Eski Türklerde bir kimse öz oğlu veya kızı olmayan bir kimseye “oğlum” veya “kızım” diye hitâb etmezdi. Aynı şekilde, küçükler de “amca” “dayı” “hala” “teyze” gibi kelimelerle ancak gerçekten amca, dayı, hala ve teyzelerine hitâb edebilirlerdi. Karşısındakinin ismini sonuna yerine göre “bey” “beyefendi” veya “hanım” “hanımefendi” gibi kelimeler getirerek konuşmak varken amca, dayı, hala veyâ teyze demek çok büyük bir nezaketsizlikti. Bu hususta büyük küçük farkı da aranmazdı. Ancak bir büyük, karşısındakine “oğlum” veya “kızım” derse bu nezâketten de öteye bir iltifat sayılırdı..
Alıntı
Şu Dimitri denen adam hakkında Semiha Hanım'ın kafasında çok evvelden beri birtakım soru işaretleri vardı. Sonunda bunların açık açık konuşulması hoşuna gitmişti. Yüreğinin üzerinden ağır bir taş kalkmıştı sanki . Kimin nesiydi bu Dimitri Paşa? Ne hakla bütün ada halkının sırtından para kazanıp havuzlu konağında yan gelip yatıyordu? Yetkili
"Günaydın, küçük hanım." "Aslında," dedi Ignifex, "o artık evli bir kadın, dolayısıyla ona hanımefendi demen daha doğru olur."
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
820 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.