İnsan mağduriyetin ardına gizlenip nasıl da küçük bir zorba haline gelebiliyor, herkesi sadece kendisine hizmet eder, onun ra- hatını düşünür bir konuma getirebiliyor. Yanı başınızda sürekli mağdur olduğunu söyleyen biri varsa, siz ağzınızı bile açamaz- sınız. "Başım ağrıyor" bile diyemezsiniz. Çünkü mutlaka onunki sizinkinden fazla ağrıyordur. Mutsuzluk, mağduriyet psikolojisi zamanla insanı çevresindekileri sömürür hale getirir. Herkes suç luluk duygusundan kurtulmak için verdikçe verir, hep alttan alır. İşte mağdur da iktidarını böyle kurar!
Her yaştan yabanıl kadınlar, özellikle de gençler, uzun kıtlık dönemlerini ve sürgünleri telafi etmek yönünde çok güçlü bir dürtüye sahiptirler. Besleyici, kahcı ya da dayanıklı olmayan insanları ve hedeflere ulaşmak için akılsızca ve aşın bir gayret gösterdikleri için kendilerini tehlikeye atmış olurlar. Nerede ya da hangi zamanda yaşarlarsa yaşasınlar, her zaman için onları bekleyen kafesler; kadınların kandınlarak ya da itilerek içine atılacaklan çok küçük hayatlar vardn.
Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Yalnız dar kafalı kadınlar kurnazlığa başvurabilir. Zekâları doğru işlemediği için kurnazlık yolu ile günlük meselelerini çözmeye çalışırlar, hayatın büyük yollarının nereye gittiğini görmeden kendi küçük düşüncelerini bir dantela gibi örerler.
Düşüş, her daim kibrin peşinden gelir.
Genellikle herkesin bir tane küçük vahşi annesi vardır. Şanslıysak ömrümüz boyunca birçok annemiz olur. Onlarla karşılaştığımızda genellikle ya büyümüşsünüzdür ya da en azından geç ergenlik dönemindesinizdir. Bunlar fazla iyi anneden çok farklıdır. Küçük vahşi anneler size rehberlik eder, başarilarinzdan büyük gurur duyar. Yaratıcı duyumsal tinsel ve entelektüel hayatınızdaki ve bunların etrafındaki tıkanıklıklar ve yanlış kanılara ilişkin olarak eleştireldirler. Onların amaçları size yardım etmek, sanatınızı gözetmek, sizi yeniden vahşi içgüdülere bağlamak ve kendinize özgü en iyi yönünüzü ortaya çıkarmaktır. Sezgisel hayatın yeniden kurulmasına rehberlik ederler
“Toplumunuzdaki her şey erkekler tarafından yapılıyor sanki. Endüstri, sanat, yönetim, hükümet, kararlar. Bütün yaşamınız boyunca da babanızın ve kocanızın adını taşıyorsunuz. Erkekler okula gidiyorlar, siz gitmiyorsunuz; hepsi öğretmen, yargıç, polis, hükümet üyesi oluyorlar, değil mi? Neden her şeyi denetlemelerine izin veriyorsunuz? Neden istediğinizi yapmıyorsunuz?" "Yoo, yapıyoruz. Kadınlar tam istedikleri şeyleri yapıyorlar. Üstelik ellerini kirletmek, pirinç başlıklar giymek ya da Yönetim Merkezi'nde bağırıp çağırmak zorunda değiller bunu yapmak için." "Ama yaptığınız nedir?" "Ne olacak, erkekleri yönetmek tabii! Hem de biliyorsun ki onlara bunu söylemekte hiçbir sakınca yok, çünkü hiçbir zaman buna inanmıyorlar. 'Hay allah, bak şu komik küçük kadına!' diyorlar, başınızı okşuyorlar ve son derece mutlu, madalyalarını şıkırdatarak yürüyüp gidiyorlar."
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.