Ah canım babalar ..
Benim babam geliyor aklıma. Ben çocukken bütün babalar benim babam gibidir sanırdım. Çocuklarına hep kızım diyen, onlara büyük insan gibi saygılı ve sevgili davranan, onları uzun uzun dinleyen, akşamları gelirken onlara balık çikolata getiren, hep lacivert takım elbiseler giyen, güleç, yakışıklı, pırıl pırıl beyefendiler…
Sayfa 215Kitabı okudu
394 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 6 days
İlksöz: Al Alyoşa'yı vur Nataşa'ya. "Artık yazmak zamanı", der anlatıcı ve hikâyesine başlar. Çocuk yaşta öksüz kalmış, yörenin varlıklı bir ailesi, Nikolay Sergeyiç ona sahip çıkmıştır. Ailenin bir de kızı vardır, Nataşa. İki kardeş olarak büyürler ama anlatıcının Nataşa'ya karşı olan hisleri farklılaşır. Araya
Ezilenler
EzilenlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202218.8k okunma
Reklam
480 syf.
·
Not rated
·
Read in 25 hours
Tatlı Düşmanım ~ Kristen Callihan . Yine aşırı tatlı ve akıcı bir kitap okumanın mutluluğunu yaşıyorum Düşmandan aşka hikayeler okumayı sever misiniz? Ben bayılırım Çocukken birbirlerinden nefret eden, sürekli birbirlerine laf sokan Macon ve Delilah vardı. Macon Saint yakışıklı ve dikkat çekici biriydi. Ama Delilah’a göre tam bir şeytandı. Macon
Tatlı Düşmanım
Tatlı DüşmanımKristen Callihan · Ren Kitap · 2023277 okunma
Fabrika kafa - Hayalet
Yaralarımı gördüm sonra sarmayı öğrendim. Gerçek dünyada değildim ben, Gözlerimi kapatıp yanına uzandım o şarkının. Keşke kalmak bu kadar zor olmasa Zayıf olsam da dayanmak zorundayım. Çocukken gülen gözler şimdi ağlamaklı Sessizce ölmek nasıldır bilirim. Gerçek evde hissetmedim hiç bir zaman Arkama bakmadan gitmek geldi içimden ah. Sevilmemek
Leyla kalakalmıştı. Bu his çok tanıdıktı. Derin bir kuyunun içine düşmek, oradan gökyüzüne bakarak dünyanın sessizliğini dinlemek. Aşağıda, el kadar açıklığın altında , yerin dibine doğru yapayalnız , kimsesiz; onu arayıp soracak, Leyla nerede diyecek, ayaklarında uyutacak bir annenin olmadığını her an bilerek beklemek, beklemek. Çocukken yaz ikindileri indiğinde Arap Hanım Teyze,’’Tilki ben de rençperlik yapardım ama ikindi sıcağı olmasa , dermiş,’’ diye tuttuğu gibi Sema ile Leyla’yı uyuturdu. Küçük bir yer yatağı serer, iki minder atar, yan yana yatırırdı bunları. Sema daha büyük olmasına rağmen mızmızlanır, uyumak istemez, annesinin onu ayağında sallamasını isterdi. Her gün Sema böyle uyurdu. Bir kez bile Leyla’ya,’’ Kızım seni de sallayayım mı?’’ dememişti. Ona analık etmişti, tek tokadını yememişti, Sema ne yiyorsa ona da yedirmişti, sokaktan dizleri yaralı ağlayarak geldiğinde sümüklü burnunu temizleyip yüzünü yıkamıştı ama bir defa olsun onu sallamamıştı. İşte yanında Sema böyle mırıldanarak uyurken Leyla yumulu kirpiklerinin arasından küçücük bakardı onlara. Anasızlık kuyunun dibinden sessiz dünyanın gürültüsünü dinlemekti. Yukarısı günlük güneşlik ama uzanıp Leyla’yı oradan çekip alacak ana eli yok!
Sayfa 110Kitabı okudu
Gerçekler
Aklına gelmeyen şeylerin başına gelmesi ne kadar da hayal kırıklığına uğruyor insan on sekiz on dokuz seneden beri birlikte olduğu büyütüldüğü babaanesinin hatta anne yarısının hasta yatarken hastane köşesinde beklemek. Onun sana niniler söyleterek seni uyuttuğu o müthiş dünyadan şimdi senin onun uyumasını beklemen. Acı hissediyorum böyle
Reklam
123 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.