Bir keresinde
yerkürenin çekirdeğinde yanan
ateşe tutulmuştum.
Saçlarımdan tutuşmuştum.
Bir keresinde bir jilete âşık olmuştum.
Ne kadar ince damarım varsa hepsini tek tek kesmiştim.
Akan kanda geleceğimi içmiştim.
Dionysos, iki kez doğan. İkinci kere doğabilmek için bir kere ölümü tatmış olmak gerekir. Dionysos ruhumu en iyi temsil eden tanrıdır, çünkü Dionysos olmak istemezdim, ama olmaktan büyük bir keyif alırdım. Dionysos olmayı istememek bir tercih değil benim için, bir zorunluluk, çünkü ancak böyle rahatlatabilirim vicdanımı, ancak böyle devam
Taş toprağın içinde bir ev prefabrik , etrafında sadece ağaçlar yakında başka bir yerleşim yeri yok dünya yansa gelip açmaz kapını kimse ! Öyle bir doğa , bir dağ başı insanlar burayı keşfedemedikleri için kirletmemişler ! , doğa çok samimi .
Kanlı bir değirmen , kızıl otlar kayıyor ayağımın altından
Güneş yakıyor her zerremi , keder dolunay gibi yüreğimde !
Gök gözlü simsiyah saçlı muntazam ve kusursuz güzellikte bir kadın , kapıyı açtı geliyor adım adım yanıma doğru ! Baktı gözlerime derin derin
“ Senin sonun benim yanım . “ dedi
Yineledim tekrar
Bana doğru gelen kim ?
Bu bir yabancı değil , evet tanıdım şimdi bu
Beni anlayabilen tek kişi
Yaşam beni korkuturken
O beni mutlu ediyor.