İnsanoğlunun ortak amacı sayabileceğimiz barış ve adalet üzerine kurulu bir dünyada yaşamasının biricik teminatı, biricik vaat sahibi ancak ve yalnız İslâm olarak görünüyor. Musevilik, özel dini hâline geldiği belli bir ırkın çıkarlarını sağlama adına hareket ederken, Hristiyanlık kendi çürümüş yapısını ayakta tutabilmek için, köle telakki ettiği diğer insanları sömürerek, onların omzuna basarak yükselme ihtiyacındadır. Mevcut şekilleriyle başka türlü bir tavır içinde bulunmaları da imkân dahilinde görünmüyor.
Sayfa 208Kitabı okudu
Batı uygarlığı, kendi dışındaki insanlara köle olarak bakmaktan hiç vazgeçmedi. Evrensel bir devlet kurma fikrinde bile diğer insanları köle olarak görme tecellisine şahit oluyoruz.
Sayfa 205Kitabı okudu
Reklam
Allah'a teslim olmanın sırrını elinde tutan başka hiçbir şeye teslim olmaz, O'na karşı özgürlük ilanına kalkışansa her şeye köle olur.
Sayfa 160Kitabı okudu
Harika tespit.
Laboratuvarına girerken tanrıyı kapı dışında bırakmayı düşünen Batılı âlim, onu aynı zamanda Kilise'nin dört duvarı arasına hapsetmeyi de başarmıştır. (!)
Sayfa 144Kitabı okudu
Allah'a inanmayan kimseye, O'nun varlığı hakkında getireceğiniz hiçbir delil kâr etmez. Nitekim inanana da delil gerekmez. Büyüklerden birine ait bir nükte anlatılır: O zata demişler ki: Falan kimse Allah'ın varlığını bin delille ispat ediyor. O zat da cevap vermiş: Demek o kimsenin Allah'ın varlığı konusunda o kadar şüphesi varmış!
Sayfa 133Kitabı okudu
Günümüz insanı, cehaleti yüzüne vurulsa kendini kanıtlama sadedinde felsefe tarihini, uzay fiziğini, tababetteki yeni buluşları bildiğini ileri sürerek itiraz eder; aslındaysa söylenmek istenen yalın gerçeği anlamaktan uzak bulunduğunu fark etmeyecek kadar kendi cehaletinin labirentinde kaybolmuş olduğunu fark etmez.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.