Aşkım o gün başladı demiştim ya, acılarımın da aynı gün başladığını söyleyebilirim. Zinaida'nın yokluğunda eriyip gidiyordum. Aklıma hiçbir şey gelmiyordu, her şeyi elimden düşürüyordum, gergin bir şekilde sürekli onu düşünüyordum. Dediğim gibi, eriyip bitmiştim. Yorgundum. Dahası, varlığı da beni daha iyi hissettirmiyordu. Kıskanıyordum, onun gözünde ne kadar değersiz olduğumun farkındaydım. Aptalca somurtuyor, köşeme çekiliyordum. Yine de karşı konulmaz bir güç beni ona çekiyor, her seferinde kendimi, istenç dışı bir şevk titremesiyle Zinaida'nın odasında buluyordum. Zinaida da ona âşık olduğumun farkındaydı. Zaten saklamak gibi bir düşüncem de yoktu. Duygularımı alaya aldı, beni kandırdı, şımarttı ve eziyet etti. Başkasının en büyük sevinçlerinin ve en derin kederlerinin karşılıksız ve mutlak kaynağı olmak çok tatlıdır. Bense Zinaida'nın elinde mum gibi eriyordum.
Sayfa 44
İran'ın en kudretli Şahı Hüsrev Perviz'le evlenmişti. Tüm ülke yeni kraliçenin bir kafir olduğunu öğrenince isyan etti. Ama şah onu herkesi karşısına alacak kadar çok seviyordu. Ayrıca Hüsrev Perviz güçlü bir hükümdar olduğu kadar zeki bir adamdı da. Dünyevi güzelliğin ne derece geçici bir şey olduğunun bilincindeydi. Bu yüzden de sevdiği kadının güzel yüzü ve eşsiz vücudunun mermerden bir heykelini yapması için zamanın en tanınmış heykeltıraşı Ferhat'ı görevlendirdi. Genç sanatçı her gün kraliçenin cennete yaraşır güzelliğine bakarak çalışırken sonunda karşı konulmaz bir aşk ateşiyle yanmaya başladı. Nereye gitse, ne yapsa, gece gündüz demeden her yerde bu meleğimsi yüzü görür olmuştu. Sonunda tutkusuna daha fazla direnemedi. Heykel her geçen gün kraliçeye daha bir benziyor, heykeltıraşın ses tonu yüreğindeki fırtınayı ele veriyordu. Ve günün birinde şah da durumu fark etti. Büyük bir kıskançlıkla kılıcına davrandı ama Şirin kendisini heykeltıraşın önüne siper ederek adamı korudu. Yarattığı eserin yüzü suyu hürmetine de Hüsrev Perviz heykeltıraşın hayatını bağışladı ama onu onu ömrünün sonuna dek Bisütün Dağları'nda sürgüne gönderdi.
Reklam
Diğer her şey aşkın yanında ikinci plandaydı. Martin'in aşk macerası, düşünce dünyasındaki macerasından daha büyüktü. Karşı konulmaz kuvvetlerin itici gücü uyarınca atomlardan ve moleküllerden oluşan dünya, sırf bunun için hayranlık duyulacak bir yer değildi; onu güzel yapan, içinde Ruth'un yaşamasıydı. Hayatında bildiği, sezdiği veya hayal ettiği her şeyin en muhteşemiydi o.
Sayfa 113Kitabı okudu
"Eskilerin anladığı şekliyle aşk: karşı konulmaz ve mukadder bir güdü, bir cinnet!"
192 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Aşk her şeyi göze almak mıdır? diye düşününce hayır diyesim geliyor ki birçoğumuz da böyle düşünebilirsiniz ama Tyler ve Poppy'nin aşkını okuyunca da kolaylıkla evet göze almaktır diyebilirim Öncelikle belirtmeliyim ki kitabımız dark romans türünde, yetişkin içeriğin yoğunlukta olduğu bir hikaye... Bekarlık yemini etmiş Rahip Tyler Bell ile
Gece Yarısı Ayini
Gece Yarısı AyiniSierra Simone · Pukka Yayınları · 2024123 okunma
312 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 days
Aşk her şeyi göze almak mıdır? diye düşününce hayır diyesim geliyor ki birçoğumuz da böyle düşünebilirsiniz ama Tyler ve Poppy'nin aşkını okuyunca da kolaylıkla evet göze almaktır diyebilirim Öncelikle belirtmeliyim ki kitabımız dark romans türünde, yetişkin içeriğin yoğunlukta olduğu bir hikaye... Bekarlık yemini etmiş Rahip Tyler Bell ile
Rahip
RahipSierra Simone · Pukka Yayınları · 2024312 okunma
Reklam
607 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.