Kitap, en temelden alarak Marx ve Engels'in politik ve felsefi yazılarının derlemesinden oluşuyor. Hegelin Hukuk Felsefesinin Eleştirisi'nden Bruamire'ye kadar birçok yapıttan parçalar ve mektuplar var kitapta. Kitap temel niteliğinde. Tarihsel materyalizmin nasıl ortaya çıktığı, ne olduğu, genel ilkeleri, savunusu, gelişimi, günün
Komunizmi kisaca uretim araclarinin ortak mulkiyetine dayali siyasi bir hareket olarak tanimlayabiliriz. Siniflarin (isci, patron) olmadigi sinifsiz bir toplum yaratma amaci tasiyan komunizm, Karl Marx'in ve Friedrich Engels isimli Alman dusunurlerin kaleme aldigi "Komunist Manifesto" ile birlikte anilir. Komunizmin ideali, ozel
2 defa okudum ama ilk sayfalarda ve son sayfalarda gereksiz çok yazı var onları atlayarak okudum.kirabın arkasında önsöz olmasına gerek yok aslında.
Neyse uzatmayayım mutlak okuyun çünkü gerçekten zenginler fakirleri nasıl kullanıyor az biraz ögrenirsiniz.o dönem için yazılan güzel bir kitap.
-O kız sana bakar mı bilmiyorum.
-Bakmaz abi, ben biliyorum
+Neden bakmazmış ki?
-Çünkü o kız Adam Smith falan işte
+Anladım, sen ise Karl Marx, Friedrich Engels filan. Aynen bakmaz.
Asla gerçek olmayacak bir rüyanın rezil şekilde kağıda aktarılması Komünist Manifestoyu çok iyi anlatan bir cümle. Ayrıca bu derece önemli görülen bilgiler halka en yalın haliyle sunulmalı ki en geri zekalı olanlar bile anlayabilsin ama Friedrich Engels ve Karl Marx bu çok mantıklı bulduğum ve yine benim koyduğum kurala uymamış.
İslam elbette komünizmden farklıdır; dünyayı yöneten insanüstü düzeni kadiri mutlak bir tanrının yarattığına inanır. Oysa Sovyet Komünizmi tanrılara inanmaz. Öte yandan tanrılarla pek alakası olmayan Budizmi ise din olarak sınıflıyoruz. Budistler gibi komünistler de insanın eylemlerini yönlendirmesi gereken, doğal ve engellenemez yasalara dayanan bir insanüstü düzene inanıyorlardı. Budistler bu yasaların Siddhartha Gautama tarafından keşfedildiğine inanırken, komünistler Karl Marx, Friedrich Engels ve Vladimir İlyiç Lenin'in saptadığına inanıyorlardı. Benzerlikler bu kadarla da kalmıyor. Diğer dinler gibi komünizmin de kendi kutsal metinleri ve kitapları vardı. Örneğin Marx'ın yazdığı ve tarihin yakın bir zamanda proletaryanın kaçınılmaz zaferiyle sonuçlanacağını ileri süren Das Kapital. Komünizmin Bir Mayıs İşçi Bayramı ve Ekim Devrimi'nin yıldönümü gibi kutlamaları ve bayramları vardı. Marksist diyalektik uzmanı ilahiyatçıları ve her Sovyet ordusunun komiser adı verilen, askerlerin ve subayların bağlılığını denetleyen görevlileri de vardı. Komünizmin de şehitleri, kutsal savaşları, ayrıca Troçkizm gibi sapkın akımları vardı; Sovyet Komünizmi fanatik ve tebliğci bir dindi, inançlı bir komünist Müslüman veya Budist olamazdı, ve gerekirse hayatı pahasına, Marx ve Lenin'in öğretisini yayması beklenirdi.