Ihlara vadisinin kenarında, başı dumanlı Hasan dağının kıyısında, Aksaray’da dünyaya geldi, 1988 yılında, Güzelyurt kasabasında. * 1924’teki mübadele sırasında bugünkü Makedonya topraklarından göçen Türkler yerleştirilmişti oralara… O nedenle sarışındır hep Güzelyurt’un insanı, tıpkı Mustafa Kemal gibi… Enes de öyleydi. * Kendini bildi
1 Mart 2016 Sözcü - Bordo
304 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 46 days
Bodrum ve daha güneydeki kıyılarda korsanlık yapan Kerimoğlu, çevre halkının ve kızların dilinde bir efsane ve bir türküdür. Kerimoğlu, korsandır ama Hacı Resul gibi kötülere karşı halkı korumaktadır. Elbette hikayede bir de Elif'imiz var Çatalkaya köyünde. Cevat Şakir'in unutulmaz romanlarından.
Ötelerin Çocukları
Ötelerin ÇocuklarıHalikarnas Balıkçısı · Bilgi Yayınevi · 2010113 okunma
Reklam
Fedakarlık, emek, sabır...
"İnsanın bir yere kadar sabrı vardır. Seven katlanmaz mı? "
Sayfa 585Kitabı okudu
Beklemek sabır işidir evvela. Ufka gözünü dikmiş insan sabrı, metaneti, ümidi kuvvetli olacaktı. Beklemek bazen sade bir acıydı. Gelmeyeceğini bildiğin, olmamasını beklediğin buna rağmen sabrın sonu selamettir gerçeğini sığındığın bekleyişin acısını her şeyden daha ağırdı.
Sayfa 139 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
"Kadın güzelmiş." Karısının vereceği tepkiyi merak ederek sormuştu. Ancak ava giderken avlanmıştı. "Kocası da çok yakışıklı bence. Kadın adamı hak etmiyor," demişti Berçem. Barzan'ın hırıltılı nefesi karısının boynuna vurmuş, bedeninde bir elektrik akımı gezinmesine sebep olmuştu. "Neresi yakışıklı o adamın?" "Gözleri mesela..." "Benim gözlerim daha güzel." Tabii ki öyleydi. Buna ne şüphe... "Sesi çok etkileyici... Hani her kadının ilgisini çekebilecek bir ses. Boyu çok hoş, çok güçlü duruyor. Hele gülüşü..." Görüntü aniden yok olmuş, televizyon karanlığa gömülmüştü. "Kes kes," öfkeli, davudi ses Berçem'in kulaklarını doldurmuştu. "Kapatıyoruz filmi." "Neden?" Barzan kızgınlıkla cevapladı. "Adamı izlemekten filme odaklanamıyorsun." "Zaten adamı izlemem gerek. Seni izleyecek değilim." "Öyle mi Berçem Hanım?" "Evet, öyle Barzan Bey." Genç adam peki der gibi kafasını salladı. Elindeki kumandayı ve süt bardağını bırakmış, karısını kollarında döndürmüştü. "Ne oluyor?" "Beni izleyeceksin." "NE?" "Sağır değilsin karıcığım, beni izleyeceksin. O televizyonda gördüğün, tipinden zırvalık akan çocuk yerine yakışıklı kocanı izleyeceksin." "Yorum yapmak serbest mi?" "Güzel yorumlar geldiği sürece." "Haksızlık bu."
Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Beklemek sabır işidir evvela. Ufak gözünü dikmiş insanın sabrı, metaneti, ümidi kuvvetli olacaktı. Beklemek bazen sade bir acıydı. Gelmeyeceğini bildiğin olmamasını beklediğin buna rağmen sabrın sonu selamettir gerçeğine sığındığın bekleyişin acısı her şeyden daha ağırdır.
Sayfa 139 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Reklam
122 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.