Yüce Allah, Peygamber'in ashabından olan dostlarına vaadde bulunarak: "Dikkat edin, Allah'ın yardımı yakındır" (Bakara, 2/214); "Şüphe yok ki, kâfirlerin Mevlâsı yoktur" (Muhammed, 47/11) buyurmuştur. İkinci ayetteki "Mevlâsı yok" ifadesi, yardımcısı yok, mânasına gelir. Kâfirlerin yardımcıları olmayınca, müminlerin yardımcısı vardır, neticesi zaruri olarak ortaya çıkar. Müminlerin yardımcısı olan Allah, onlara yardım eder, ayetlerle istidlâl ederken akıllarına destek olur, mânaları kalplerine açıklar, delilleri ruhlarına açıkça gösterir. Nefse, şeytana, heva ve hevese muhalefet ve kendi emirlerine muvafakat hususunda onlara yardım eder.
Vasl ve vuslat nedir, sorusuna Cüneyd (r.a.):
"Hevaya uymayı terketmektir" demiştir. Hakk'a vuslat halinin kendisine ikram olunmasını isteyen bir kimsenin, bedeninin (ve nefsinin) hevasına uymayı terketmesi lazımdır. Zira kul, hiçbir zaman nefse muhalefet etmekten daha büyük bir ibadet yapamaz. Çünkü bir dağı tırnakla kazımak ve yerinden sökmek, insanoğlu için heva ve nefse muhalefet etmekten daha kolaydır.
Reklam
Peygamber (s.a.v): “Nefsini tanıyan Rabb’ini de tanımış olur” buyurmuşlardır. Yani nefsinin fani olduğunu bilen, Rabb’ının baki varlık olduğunu bilmiş olur. Nefsini, zilletle tanıyan Rabb'ını izzetle tânımış olur da denilmiştir. Nefsini, ubûdiyetle tanıyan, Rabb'ını rububiyetle tanımış olur da denilmiştir.
"Nefsi hakkında cahil olan, başkası hakkında çok daha fazla cahil olur."
Allah cc , Davud’a (s.a.) şöyle vahyetti:
“Ey Davud! Nefsine düşman ol, ona düşman olmak suretiyle de bana dost ol. Zira ona düşman olmakta benim dostluğum vardır’’.
Reklam
136 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.