Gencim ben, yirmi yaşındayım. Ama hayatta bildiğim biricik şey umutsuzluk, ölüm, korku. Ve bir keder uçurumunun üzerine atılmış sığ, soytarıca bir neşe... İnsanların nasıl birbirine düşman edildiğini; nasıl ses çıkarmadan, bilmeden, aptalca, uysalca, masumca birbirlerini öldürdüklerini biliyorum. Yer yüzündeki en keskin zekaların bu işkenceyi büsbütün inceltmek ve uzatmak için silahlarla sözler icat ettiğini görüyorum.
Sayfa 231Kitabı okudu
...onların neşe dolu yüzlerini süzdü ve kendi yalnızlığını her zamankinden daha acı,daha keskin duydu.
Sayfa 449
Miguel de Cervantes Sözleri
Kalem aklın dilidir.
Tecrübe bilginin anasıdır.
Bal, eşeğin ağzı için değildir.
Sen benim neşe boncuğumdun
Koptu incecik ipin dağıldın ellerimde.
Sayfa 48Kitabı okudu
O kapının ardında aşağılanma var. Bedenlerin ısrarı ve teslimiyeti, gücü ve zayıflığı, sertliği ve yumuşaklığı var. Ve o kapının ardında yeni bir umut var. Keskin hatların gerisindeki yumuşaklık, alaycı sözlerin ardındaki içten neşe,kötülükle beceriksizce sarmalanmış ışık, en sert hareketlerin özrünü aynı anda ileten duyarlı dudaklar.
